Türkiye Sanayi Kalkınma Bankası Ekonomik Araştırmalar Depatmanınca hazırlanan “Hayat Bir Nefes Derinden” başlıklı raporda hava kirliliğinin insan sağlığına, ekosisteme, iklime ve ekonomiye etkilerine dikkat çekilerek, konunun önemi ve mücadele yolları hakkında görüşler ortaya koyuldu.

Öte yandan raporda, “Çalışmaya dahil edilen şehirler arasında ortalama NO2 konsantrasyonu en yüksek şehirlerin basında Ankara, Erzurum ve Trabzon geliyor. 2021 yılında Ankara, Erzurum ve Trabzon’un ortalama NO2 konsantrasyonunun WHO ve EC kritik değerlerinin üzerinde olduğu görülüyor.” denildi.

TSKB Ekononik ,Araştırmalar Departmanı Yöneticisi Can HAKYEMEZ  tarafından hazırlanan raporda; "Günümüzde en önemli çevresel sağlık problemlerinden biri olarak kabul edilen hava kirliliği nedeniyle dünya genelinde her yıl 7 milyondan fazla insan hayatını kaybediyor. UN, temiz havaya erişimi temel bir insan hakkı olarak sınıflandırmasına karşın, on kişiden dokuzu, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) kriterlerine göre “temiz” hava soluyamıyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, hava kirliliği kadınları, çocukları ve yaşlıları, özellikle düşük gelirli nüfuslarda orantısız bir şekilde etkiliyor. Dünya Bankası, düşük ve orta gelirli ülkelerde 10 yaş grubu çocuklar içerisinde temel bir metni okuma becerisinden uzak olanların oranının %70 olduğunu belirtiyor. Bu nedenle, okul kapanmalarına neden olabilecek hava kirliliği ile mücadelenin önemi bir kat daha artıyor." şeklinde ifade edilen yakın tehlike ile ilgili raporda, TSKB Ekonomik Araştırmalar Müdürü, Baş Ekonomisti Dr. Burcu Ünüvar'ın "AÇIK ÇAĞRI " başlıklı sunumuyla da kısa ama etkili detaylara yer verildi.

Hava kirliliği ile mücadele etmek için bir çok nedenin varlığına vurgu yapılan sunumda, "Bu mücadeleyi geciktirmek için nedenimiz yok! Çünkü, hayat bir nefes derinden!" ifadeleri ile Kapsayıcı bir strateji ve paydaşlar arasında iş birliğini gözeten bir yaklaşımla, hava kirliliği ile mücadelede başarılı olunabileceğine dikkat çekiliyor. RAPORUN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ .

“TÜRKİYE’DE EN ÇOK ÖLÜM VE SAKATLIĞI BİR ARAYA GETİREN RİSK FAKTÖRLERİ ARASINDA HAVA KİRLİLİĞİ DE VAR”

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hava kirliliğinin sağlık sorunlarının önemli sebeplerinden biri olarak karşımıza çıktığını anlatan raporda; Washington Üniversitesi’nde bulunan Sağlık Metrikleri ve Değerlendirme Enstitüsü verilerine göre, Türkiye’de en çok ölüm ve sakatlığı bir araya getiren risk faktörleri arasında hava kirliliğinin de bulunduğundan bahsediliyor. Risk sıralamasında 2009 yılında 6’ıncı sırada olan hava kirliliğinin 2019 yılında 5’inci sıraya yükselmesi dikkat çekiyor. Buna karşın, Dünya Bankası tarafından 2022 yılında yayınlanan Türkiye’ye ilişkin ‘Ülke İklim ve Kalkınma Raporu’, Türkiye’nin hava kirliliğini azaltmada ilerleme kaydetmiş olduğunu belirtiyor.

Toz, polen, küf gibi 10 mikron ve daha küçük parçacıkları ifade eden PM10 (partikül madde) ve azot dioksit (NO2) konsantrasyonlarının, Türkiye’nin ekonomik büyümesine göre azaldığı gözlemleniyor.

İŞTE TÜRKİYE’NİN HAVASI EN KİRLİ İLLERİ

Rapor için hazırlanan çalışmada kullanılan Türkiye’deki 26 şehre ilişkin mevcut veriler, üretim ile hava kirliliği göstergesi arasında doğru yönlü bir ilişkiye işaret etmiyor. Bu durum, hava kirliliğini artırmadan üretimin artırılabileceğini ima ediyor.

Azotdioksit (NO2) konsantrasyonu dikkate alındığında, 2016 ve 2021 yılları arası verilerin analiz edildiği çalışmada aralarında Erzurum’un da bulunduğu 12 şehrin verileri ele alındı. Raporda şu ifadelere yer verildi:

“Çalışmaya dahil edilen şehirler arasında ortalama NO2 konsantrasyonu en yüksek şehirlerin basında Ankara, Erzurum ve Trabzon geliyor. 2021 yılında Ankara, Erzurum ve Trabzon’un ortalama NO2 konsantrasyonunun WHO ve EC kritik değerlerinin üzerinde olduğu görülüyor.

Türkiye’de belirlenmiş kritik değerler ile karşılaştırıldığında ise 2016 yılında çalışmaya dahil edilen hiçbir şehrin yıllık ortalama NO2 konsantrasyonu Türkiye kritik değerinin üzerinde değilken, 2019, 2020 ve 2021 yıllarında Ankara’nın ortalama NO2 konsantrasyonu Türkiye kritik değerinin üzerinde hesaplanıyor.”

Çalışmada Öne Çıkan Diğer Satır Başları İse Şöyle:

“Hava kirliliği ve iklim değişikliği arasında karmaşık bir ilişki bulunurken, bu ilişki “madalyonun iki yüzü” olarak adlandırılıyor. Hava kirliliği, iklim değişikliğini etkilediği gibi iklim değişikliği de hava kirliliğini tetikliyor.

“Gelişmekte olan ülkeler daha yüksek hava kirliliği ile mücadele ederken, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve düşük gelir grubundakiler için hava kirliliğinin olumsuz etkileri daha hissedilebilir seviyede yaşanıyor.

“İklim değişikliği sebebi ile sayıları artan orman yangınları, çevrelerindeki bölgelerde hava kirliliğini artırdığı gibi bölgesel hava kalitesini de etkiliyor.

“Hava kirliliği kaynaklı küresel erken ölümler nedeniyle oluşan yıllık işgücü geliri kayıpları, 1995 yılındaki 47 milyar dolardan 2015’te yaklaşık 179 milyar dolara ulaşmış durumda.

Katliam Taşeronu: ‘Haberlere kulak asmayın, işe çıkıyoruz’! Katliam Taşeronu: ‘Haberlere kulak asmayın, işe çıkıyoruz’!

“Hava kirliliği nedeniyle erken ölümlerden kaynaklanan refah kaybının 2015 yılındaki 3,16 trilyon dolardan 2060 yılında 18,3-25,3 trilyon dolara yükselebileceği öngörülüyor.

“Hava kirliliği, hava kalitesine bağlı olan tarımsal verimde bir azalmaya neden oluyor. Gelişmekte olan birçok ülkede sanayideki gelişmelerin ve kentleşmedeki artışın, tarım üzerindeki olumsuz etkileri hissediliyor.”

“2021 Yılı Dünya Hava Kalitesi Raporu”na göre, en yüksek ortalama PM2,5 konsantrasyonuna sahip ülke 76,9 μg/m3 değeri ile Bangladeş. Türkiye ise 20,0 μg/m3 değeri ile 117 ülke arasında 46’ıncı sırada.

Ayrıca;Gerçek Zamanlı Olarak Faaliyet gösteren Dünya Hava Kalite Endeksi projesi kapsamında hazırlanan “World's Air Pollution: Real-time Air Quality Index” isimli sitede, Türkiye'nin hava kirliliği haritası açıklandı.

Anlık olarak paylaşılan hava verilerinde Türkiye’de birçok şehrin hava kirliliği verileri dikkat çekti. Türkiye’nin hava kalitesi ağırlıklı olarak “sağlıksız ve kısmen sağlıksız” olarak nitelendirildi. Batı Avrupa’da ise bu seviye “iyi” olarak belirtildi. 

Sanayi Kenti Karaman ve Çevresi İçin Hava Kirliliği Tehlikeli Boyutlarda

KARAMAN İL GENELİ GERÇEK ZAMANLI HAVA KİRLİLİĞİ ÖLÇÜMÜ (ULUSLARASI VERİLERE GÖRE)

KARAMAN MERKEZ GERÇEK ZAMANLI HAVA KİRLİLİĞİ ÖLÇÜMÜ (ULUSLARASI VERİLERE GÖRE)

KAYNAK LİNK: https://aqicn.org/city/turkey/ic-anadolu/karaman/

Türkiye’nin en kalabalık şehri olan İstanbul’da da hava durumu “tamamen sağlıksız” olarak belirlendi.

Ankara Ulus’ta bulunan istasyon gün içinde dünya çapındaki en yüksek ölçümlerin yapıldığı noktalardan biri olarak dikkat çekiyor. 300 puanın üstü herkes için zararlı ve tehlikeli kabul edilirken Ulus’ta bu değer 800'ün üzerine çıkıyor. Bu seviye, sokağa çıkıp nefes almanın bile tehlikeli olduğu anlamına geliyor. Çin ve Hindistan'da ise hava kirliliği ağırlıklı olarak 600 değerinde.

Türkiye’de havanın en temiz olduğu bölgeler ise Siirt, Bitlis, Van, Ağrı ve Ardahan. Batıda Datça ve Fethiye ilçeleri havanın temiz olduğu bölgeler olarak sayılırken kuzey kesimde ise Sinop bu şehirlere dahil oldu. 

Hava Kalite Endeksi’nin hesaplanmasında parçacık, ozon, nitrojen dioksit, sülfür dioksit ve karbon monoksit salınımları ölçülüyor. Kurulmuş olan istasyonların büyük kısmı iki farklı parçacık için ölçüm gerçekleştiriyor.