Başbakan'ın 'örgüt lideri' olarak gösterildiği ve polis fezlekesinde 'dönemin başbakanı' ifadesinin kullanıldığı darbe soruşturmasının savcı Muammer Akkaş'ın elinden alınmasının ardından UYAP sisteminin 3,5 saat kilitli kaldığı ortaya çıktı.



UYAP'A MÜDAHALE ETTİLER

Başbakan Erdoğan'ın yakın çevresi, hükümet üyeleri, Anadolu sermayesinin temsilcisi iş adamlarını hedef alarak üçüncü köprü, havalimanı gibi yatırımların önünü kesmeye hazırlanan savcı Akkaş, 25 Aralık 2012'de İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne 41 kişilik bir gözaltı listesi göndermişti. İstanbul Emniyeti, gözaltı kararlarının hukuksuz olduğunu belirterek operasyona direnmiş ve darbe girişiminin önüne geçmişti. O günlerde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olan Turan Çolakkadı, dosyanın Akkaş'tan alınmasına karar verdi. Kararın ardından TMK 10. Maddesiyle yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekili Oktay Erdoğan, 25 Aralık dosyasını UYAP üzerinden kendi uhdesine almak istedi. Ancak o an gizli bir el devreye girerek adliyedeki UYAP sistemini kilitledi.

PARALEL ELLER UZANDI

Saat 17.00 sularında başlayan dosya transferi 21.30'a kadar tamamlanamayınca durumdan Adalet Bakanlığı haberdar edildi. Bakanlıkta görevli üst düzey bir bürokratın devreye girmesiyle saatlerdir kilitli olan UYAP sistemi açıldı ve dosyanın Akkaş'tan alınma işlemi böylece tamamlanabilmiş oldu.

Kamu Çalışanları İçin İdari İzin Kararı Kamu Çalışanları İçin İdari İzin Kararı

3,5 SAAT KİLİTLİ KALDI

Başsavcıvekili Erdoğan'ın dosyayı sistemden kendi üzerine almak istediği 3,5 saat içinde 25 Aralık soruşturmasının evraklarında değiştirme yapılıp yapılmadığı ise incelendi. Transfer gerçekleşmeden dosyanın kopyasının da alındığı belirlendi. UYAP sisteminin adli işlemler için hayati bir önemi bulunuyor. Savcılar soruşturmalarda UYAP üzerinden görevlendiriliyor, gelen ve giden tüm evraklar, deliller ve tapeler UYAP sistemine yükleniyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da 25 Aralık soruşturmasında usulsüzlük yapıldığını açıklamıştı. Soruşturma dosyası Akkaş'ın elinden alındıktan sonra dönemin özel yetkili savcısı Akkaş adliye önünde gazetecilere bildiri dağıtmıştı.

DÖNEMİN BAŞBAKANI FEZLEKESİ 

Takipsizlik kararında paralel yapının soruşturmada nasıl birlikte hareket ettiği şu ifadelerle anlatıldı: "Henüz soruşturmanın sonlandırılmasını gerektirir bir durum yokken takip edilen ihalelerin çoğunun yapılmadığı aşamada, ilgili tüm dosyalar 15-17 Aralık tarihleri arasında sonlandırılıp Cumhuriyet Başsavcılığımız'a getirmek suretiyle kolektif bir irade ortaya koyulmuştur." Takipsizlik kararında devamla şu önemli ifadeler de yer aldı: "Yargı yetkisini kullanan makamların da anayasa ve yasalarla bağlı oldukları ve siyaseti dizayn etmek gibi bir görevleri bulunmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'nın örgüt lideri olarak gösterilmesi ve 'dönemin başbakanı' ibaresi kullanılmak suretiyle fezleke düzenlenmesi, soruşturmayı hazırlayanların hukuki bir soruşturma görünümü altında, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni cebren ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ettiklerini ortaya koymaktadır."

İŞTE O BELGELER

Hakim kararıyla Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü bilgisayarlarından kurtarılan kayıtlar arasında 2012/656 sayılı dosyanın taslak fezlekesi olduğu ortaya çıktı. Paralel polislerin hazırladığı fezlekede, Recep Tayyip Erdoğan için "Yapılan çalışmalarda suç işlemek amacıyla kurulan örğütün lideri, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan..." ifadelerinin kullanıldığı ortaya çıktı.

İŞTE 2012/656 SAYILI SORUŞTURMADAKİ FEZLEKE