Azerbaycan'da, bağımsızlığın sembolüne dönüşen ve tarihe "Kanlı Ocak" olarak geçen 20 Ocak Katliamı'nın kurbanları anıldı.





Azerbaycan Halkı, 1990 yılında yaşanan katliamda hayatını kaybedenleri anmak için Bakü Şehitler Hiyabanı'na akın etti.

Bundan 25 yıl önce Sovyet Ordusu’nun 20 Ocak sabahı sivil ve silahsız 130’dan fazla Azerbaycanlıyı katletmesi hiç unutulmadı.Azerbaycan'lı Şair Mehmet Aslan bu unutulmaz o acı gününü "ağla karanfil" şiirinde şöyle anlatmıştı :

karanfil şehit kanı
ağla karanfil ağla
ağlat inlet meydanı
ağla karanfil

cavanlara kıydılar
tanklar alta koydular
kanım içip doydular
ağla karanfil ağla

ağla yürek boşalsın
sesin göğe baş alsın
ağla dağlar yumşalsın
ağla karanfil

bu günahsız kanlara
bu didilmiş canlara
bu cansız cavanlara
ağla karanfil ağla

Azerbaycan bayrakları taşıyan vatandaşlar, şehit mezarlarına kırmızı karanfiller bıraktı. Bakü ve diğer bölgelerden gelen vatandaşlar şehitlik önünde uzun kuyruklar oluşturdu.



Saat 12.00'de de Azerbaycan için canını veren bütün şehitler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşu boyunca Hazar Denizi kıyısındaki gemiler, metro trenleri, otobüsler siren ve korna çaldı.



Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de eşi Mihriban Aliyeva ve devlet erkanıyla Şehitler Hiyabanı'nı ziyaret etti. Burada yapılan resmi törende Azerbaycan Milli Marşı çalındı ve Aliyev Ebedi Ateş Anıtı'na çelenk bıraktı.

20 Ocak şehitlerinin akrabaları da vatandaşlarla şehitliği ziyaret ederek 26 yıl önce kaybettikleri yakınlarını andı.
Şehit Alesger Gayıbov'un akrabası Salman Murguzlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada şehitliğe gelerek şehitlerin hiçbir zaman unutulmayacağını göstermek istediklerini söyledi. Murguzlu, "Bu vatan için canlarını feda eden evlatlar tarih boyu bu milletin kalbinde yaşayacaktır. Azerbaycan halkı korku hissini 20 Ocak günü ebediyen unuttu. Halk Sovyet ordusuna karşı çıkarak içindeki özgürlük aşkının hiçbir zaman ölmeyeceğini kanıtladı" dedi. 


20 YANVAR, BİR SOYKIRIM FACİASIDIR
1990 yılının başlarında, Ermenilerin artan toprak taleplerine ve Sovyet yönetimine tepkilerini göstermek isteyen binlerce Azerbaycanlı, Bakü'nün Azadlık Meydanı'na akın etti ve uzun süreli mitinglere başladı.
 Mitingleri dağıtmak amacı ile 20 Ocak'ta Bakü'nün çeşitli bölgelerine giren Sovyet ordusu, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 150'ye yakın sivili katletti, yüzlerce kişiyi ise yaraladı.

Şehitler, yüzbinlerin katılımıyla, gözyaşları içinde, kırmızı karanfillerle bugünkü adıyla, Şehitler Hiyabanı'na gömüldü.
Azerbaycan Halkı, tam 26 yıldır her 20 Ocak'ta, ellerinde 20 Ocak kurbanlarının simgesi haline gelen karanfillerle şehitliğe akın ediyor.
Türkiye Azerbaycan Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Bilal Dündar, Azerbaycan'daki "20 Ocak Katliamı"nın bu ülkenin özgürlüğünü yok etmek amacıyla gerçekleştirildiğini belirterek "Azerbaycan halkı için bir matem günü olmanın yanı sıra aynı zamanda bir onur, ulusal bağımsızlığa gitme günüdür. Bu katliam, Azerbaycan'ın mücadele azmini kırmadı, aksine güçlendirdi" dedi. 
Dündar, Azerbaycan'da 20 Ocak 1990 tarihinde Sovyet askerleri tarafından gerçekleştirilen katliamın 26. yılı nedeniyle AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Azerilerin katliamı "20 Yanvar Faciası" olarak nitelendirdiğini anımsatan Dündar, bunun Azerbaycan halkını, ulusal kurtuluş mücadelesinden vazgeçirmek ve onurunu kırmak için Sovyet Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve KGB tarafından tasarlanıp, doğrudan Gorbaçov'un yönettiği bir gözdağı saldırısı olduğunu söyledi.

Sovyet askerleri ve Ermeni güçlerinden oluşan 35 bin kişiyle yapılan katliamda 134 sivilin şehit olduğunu, 600'den fazla kişinin de yaralandığını belirten Dündar, "Şehit olanlar arasında 5 ayrı ülkenin mensupları vardı. Şehitler 20'den fazla kadın ve çocuklardan oluşuyordu" diye konuştu.
Azerbaycan halkının ansızın gelen saldırıda katledildiğini ifade eden Dündar, şöyle devam etti:
"Bakü halkı gafil avlanmıştı. Gece kulakları sağır eden tankların paletlerinden çıkan ve tank mermilerinin her tarafı delik deşik eden sesleri birbirine karışmıştı. Evinin balkonuna veya sokağa çıkan sivil insanlar mermilerin hedefi oldular.
Gece serseri kurşunlarla yok edilen insanların cesetlerini hemen topladılar, kan izlerini suyla yıkadılar. Bu hareket planlı ve sinsi yok etme hareketiydi. Bu gece amaçlarını tam gerçekleştiremeyen eşkıya sürüleri, 1991-1992 yıllarında da planlı ve programlı katliamlarına ara vermeden devam ettiler.
Nitekim bu işbirliği sayesinde Rusya'nın 266. mekanize birliği öncülüğünde stratejik öneme sahip Hocalı kasabasında 25 Şubat'ı 26 Şubat'a bağlayan gece 613 insanı katlederek, soykırım uyguladılar."



 

 

‘Küflü Çikolata’ Olayında Son Gelişmeler ‘Küflü Çikolata’ Olayında Son Gelişmeler