TBMM Başkanlığı, "Meclis'te, iki günde görülen vaka sayısına ilişkin verilen bilgiler ile sağlık çalışanlarının, çalıştıkları hastanede KİT bulunmadığı için Meclis hastanesinde test yaptırdıkları ve Meclis'e getirilen antikor testlerinin 'iki saatte bittiği' yönündeki bilgilerin" gerçeği yansıtmadığını bildirdi.

TBMM Başkanlığı, "Meclis yerleşkesinde iki günde 35 koronavirüs vakası tespiti yapıldığı" yönünde çıkan haberler üzerine açıklama yaptı.

Salgının başlangıcından bu yana TBMM'de hijyene yönelik tedbirler alındığına işaret edilen açıklamada, hem çalışanların olumsuz etkilenmemesi için esnek çalışma modelinin uygulanması hem de milletvekilleri, personel ve personelin bakmakla yükümlü olduğu bireylere yönelik testlerin yaptırılması konusunda azami hassasiyet gösterildiği bildirildi.

Açıklamada, görülen vaka sayılarının da şeffaf şekilde kamuoyuyla paylaşıldığı ifade edilerek, TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un, 6 Ağustos Perşembe gerçekleştirdiği toplantıda vaka sayılarına ilişkin paylaşımda bulunduğu anımsatıldı.

"Alınan haberlere göre; 

TBMM'de son yapılan test sonuçlarına göre 6 milletvekilinde daha koronavirüs tespit edildi. Meclis'te yeni vakalarla toplam vaka sayısı 11'i milletvekili olmak üzere 43'e yükseldi. 6 vekilin Ankara Şehir Hastanesi'nde karantinaya alınarak tedavilerine başlandığı öğrenildi. Koronavirüse yakalanan AK PARTİ Grup Başkanvekili Emin Akbaşoğlu'nun ise yoğun bakımda tedavisinin sürdüğü bildirildi. Öte yandan, 11 milletvekilinden 4'ünün tedavisinin tamamlandığı, 7 vekilin ise tedavilerinin devam ettiği öğrenildi."

Salgının ülke genelindeki seyriyle paralel olarak yeni vakalar da tespit edildiğine dikkati çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

COVİD-19 HAKKINDA GENEL İSTATİSTİK BİLGİLERİ

DSÖ verilerine göre, vakaların ortalama yaşı yine 62 ölçüldü, vakaların yüzde 55,7’si erkek olarak kayda geçti. Tüm yaş gruplarında ortalama öldürücülük oranı, dört gün önceki rapora göre yüzde 1,4 artarak yüzde 10,6 olarak ölçüldü.

Korona virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin yaş grupları

Hayatını kaybeden 10 bin 26 kişiden 2'sinin (yüzde 0,02) 20-29 yaşında, 20'sinin (yüzde 0,2) 30-39 yaşında, 89'unun (yüzde 0,9) 40-49 yaşında, 369'unun (yüzde 3,7) 50-59 yaşında, 1162'sinin (yüzde 11,6) 60-69 yaşında, 3456'sının (yüzde 34,5) 70-79 yaşında, 3984'ünün (yüzde 39,7) 80-89 yaşında, 939'unun ise (yüzde 9,4) 90 yaş ve üzerinde olduğu kayıtlara geçti.

Yaş gruplarındaki dağılıma bakıldığında, iyileşme oranının en düşük 80 yaş ve üzerinde olduğu kaydedildi. Bu kapsamda ayrıca, İtalya'da Kovid-19'dan ölenlerin yüzde 95,2'sini 60 yaş ve üzerindekiler oluşturuyor.

Hayatını kaybedenlerin mevcut hastalıkları

Korona virüs (COVİD-19) nedeniyle hayatın kaybeden 909 kişideki patolojik rahatsızlıklara ilişkin yapılan incelemede;

Yüzde 73,5 ile hipertansiyon başı çekiyor.

Diyabet (tip 2) yüzde 31,5'le ikinci sırada.

Kalp yetmezliği ise yüzde 27,4'le üçüncü sırada geldi.

Ölenler arasında hiçbir rahatsızlığı bulunmayanların oranı ise yüzde 2,1 olarak ölçüldü.

Buna göre, hayatını kaybedenlerden üç veya daha fazla patolojik rahatsızlığı bulunanların oranı yüzde 51,7, iki patolojik rahatsızlığı bulunanların oranı yüzde 24,5, sadece bir rahatsızlığı bulunanların oranı da yüzde 21,6 olarak belirlendi.

YENİ KOMPLO TEORİLERİ VE BELGELER ORTAYA ÇIKIYOR

Dünyanın en ölümcül salgınlarına sebep olan virüslerden bazılarının örneklerini taşıyan bir bilim adamının nasıl yakalandığına dair rahatsız edici deliller ortaya çıktı.

2018'in sonunda, Çin'de ilk korona virüsü vakalarının patlak vermesinden tam on iki ay önce, SARS ve MERS virüslerinin örneklerini taşıyan Çinli bir bilim adamı ABD gümrük memurları tarafından yakalandı.

                                         İşte O Belge

Kısa süre önce, olayla ilgili tutulmuş olan bir FBI raporu yayınlandı. Raporda şu ifadelere yer verilmişti:

“Yapılan inceleme sonrasında ele geçirilen küçük ilaç şişelerinin içerisinde bulunan materyallerin Orta Doğu Solunum Sendromu (MERS) ve Şiddetli Akut Solunum Sendromu hastalıklarına yol açan maddeler olabileceğine inanılmasına yol açtı.”

Olayda ele geçirilen üçüncü bir şişenin içerisinde ise potansiyel olarak ölümcül bir gıda zehirlenmesi böceği E Coli suşu içerdiği bildirildi.

Belgelenmemiş olan bu sevkiyat, ABD'li bilim adamları tarafından ciddi bir tehlike olarak görüldü.

Rutgers Üniversitesi'nde kimyasal biyoloji profesörü olan Richard Ebright, Covid-19 salgınının kasten ortaya çıkarılmış olduğuna dair hiçbir kanıt olmamakla birlikte, bir laboratuvar kazası olması olasılığının göz ardı edilemeyeceğini söylüyor.

“Bu virüsün insan topluluğuna, saha araştırması yapan bir laboratuvar çalışanının yanlışlıkla enfeksiyon bulaştırması veya bir laboratuvardaki numuneyi araştırran bir laboratuvar çalışanının hatası nedeniyle bulaşma olasılığı” olduğunu söyledi.

Çin Dış İlişkiler Konseyi'nde kıdemli bir uzman olan Yanzhong Huang, Çin’in biyogüvenlik düzenlemelerinin derinden kusurlu olduğunu kabul etti.

Yanzhong Huang, “Bu nedenle [Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping] Şubat ayında biyogüvenlik ve biyogüvenlik mevzuatını güçlendirmekten bahsetti” ifadelerini kullandı.

Kan Tahlillerindeki Kısaltmaların Anlamı Ne? Kan Tahlillerindeki Kısaltmaların Anlamı Ne?

Yahoo News tarafından yayınlanan raporda, “Kitle İmha Silahları Müdürlüğü, kişisel taşınan ve / veya kontrol edilen bagajlarında kayıt dışı ve belgesiz biyolojik materyalleri Amerika Birleşik Devletleri'ne taşıyan yabancı bilimsel araştırmacıları biyogüvenlik riski olarak değerlendiriyor” ifadeleri kullanıldı.

FBI olayla ilgili ayrıntılı yorum yapmayı veya Çinli bilim insanının kimliğini deşifre etmeyi reddetti.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi'nde Trump yönetimi için Çin uzmanı olan Emekli Hava Kuvvetleri Tuğgeneral Robert Spalding, bunun gibi düzinelerce vaka olabileceğini söylüyor.

Tuğgeneral Robert Spalding, genellikle kuryenin de ne taşıdıklarını bilmeyebileceğini vurguluyor.

PEKİ Koronavirüs( COVİD-19) 2003'te ABD'de mi geliştirildi?

Bu gizemli salgınla ilgili özellikle sosyal medyada farklı iddialar gündeme geliyor. O iddialardan biri virüsün 2003'te Amerika Birleşik Devletleri'nde laboratuvar ortamında geliştirildiği yönünde.

Öncelikle belirtmek gerekir ki Çinli yetkililer virüsün Vuhan kentinde ortaya çıktığını belirtiyor.

İddiayı gündeme taşıyan sosyal medya kullanıcıları ayrıca, üzerinde resmi kayıt numarası olan bir belge paylaşıyor. İddialara göre, 2003'te geliştirilen ve patenti alınan virüs, 2020'de yok olacak. Bundan dolayı virüs yok olmadan önce salgın başlatıp aşı satışı hedefleniyor.

Ancak belge üzerindeki patent numarasına bakıldığında söz konusu kaydın bugün Çin'de görülen 2019-nCoV (yeni adıyla Covid-19) virüsüne değil, 2002-2003 yılları arasında yine Çin'de etkili olan SARS-CoV virüsüne ait olduğu görülüyor.

Şiddetli akut solunum yolu sendromu (Severe acute respiratory syndrome-SARS) hastalığına yol açan başka bir koronavirüsle ilgili biyolojik çalışmalara ait kayıtlı doküman bugün görülen Covid-19 virüsüne ait bir belge gibi sunuluyor.

euronews

                                    Coronavirüs SARS Patent Belgesi