25.03.2009 tarihinde geçirdiği helikopter kazası sonucu hayatını kaybeden BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, kaza yerinin tespiti ile ilgili çalışmaları değerlendirmesi için bilirkişi olarak görevlendirilen Telekominikasyon Uzmanı Satılmış Caner’in hazırladığı rapora ulaştık.

Raporda, kazanın meydana gelmesinden sonra olayda yaşamını yitiren gazeteci İsmail Güneş’in 112’yi 15.26’da araması ile öğrenildiği anlatıldı. 16.05’te TİB’e iletilerek GSM koordinatlarının istenildiği ifade edildi. TİB’in 16.20’de tahmini bölgeye ilişkin tespitlerini bildirdiği aktarıldı.

Raporun sonuç kısmında: TİB’in iki operatör üzerine kayıtlı telefon numaraları üzerinde çalıştığı ancak bir operatör üzerinde inceleme yapmadığının altı çizildi. Sonuç kısmında ise “GSM teknolojilerine ile çözümler üretecek teknik bir koordinatörünkoordinasyonun olmadığı, bu nedenle arama kurtarma çalışmalarının uzadığı kanaatindeyim” denildi.

Savcılık makamına operatörlerden istenilecek bilgiler için verdiğim dilekçede, operatörün göndereceği bilgilerin BTK’ya teyit için gönderilmesi talep edilmiş olmakla birlikte, gerek operatörlerden gerekse BTK’dan cevapların geç geldiği tecrübesiyle savcılık makamının talebime sıcak bakmaması, zaten sınamanın (elektronik ortamda coğrafi bilgi sistemi ile baz istasyonlarının kapsamı alanında sinyal alınan görüş analizi)   elektronik ortamda yapılması, kazanın meydana geldiği tarihte enkaz alanının karla kaplı olması nedeniyle, GSM sinyallerinin yansıma, yayılımı konusu vb parametrelerinde (yazılımın işlem yaparkenki kabul değerleri) gerçek değere sapmalar olabileceği göz önüne alınarak, operatörlerin gönderdiği bilgiler incelenerek kanaat oluşturma kabul edilmiştir.

i.png

Maden Faciası Sonrası  4 Gözaltı! Maden Faciası Sonrası 4 Gözaltı!

Avea’nın gönderdiği google earth bilgisinde enkaz alanının kapsama alanında kısmen olmadığı görülmekle birlikte bu alandan AVEA numaralarından Tüllüce Tepe RL AVEA baz istasyonu üzerinden sinyal alındığı bilindiğinden, harita ve verilerin kısmen hatalı olabileceği belirtilmiştir.
Turkcell ve vodafone enkaz alanının sinyal alınan Tüllüce Tepe RL baz istasyonu yok sayılsa bile enkaz çevresindeki baz istasyonlarının kapsama alanı içerisinde olabileceği görülmektedir.
Baz istasyonları uzaktan kontrollü olup anten vericileri de GSM operatörünün kontrol merkezinden kapatıp açılabilmektedir. Bu özellik bilindiğinden operatörlerden istenilen  bilgilerde Tüllüce Tepe RL istasyonunun yok sayılarak bilgi istenmesinin uygulamada karşılığı vardır.

screenshot_1-020.png

Sonuç ve Kanaat Bölümü

İnceleme, tespit ve değerlendirme, BTK, TİB Başkanlığının 10.04.2009 tarihli Kahramanmaraş C.Başsavcılığına muhatap yazısı ekindeki kazazedelere ait GSM hatlarının (HTS-aylık görüşme raporu)  belgelerindeki 25.03.2009 tarih ve 00.00-24.00 kayıt bilgileri esas alınarak bilirkişi raporu hazırlanmıştır.
Kazanın 112 acil servis kanalıyla öğrenilmesinden sonra  (15.30) , 16.05’te TİB 05065043901, 05068543500, 05333149540 nolu telefonların yer tespiti talebi ulaşmıştır. GSM şebekesi üzerinden sinyal alınarak kaza yerinin tespiti ile arama kurtarma çalışmaları için, bu teknoloji en önemli araçlardan biridir. Soruşturma konusu olayda yaklaşık 35 dakika sürede cep telefonu sinyallerinden yer tespiti TİB’e ulaştırılmıştır.  Ancak TİB’e AVEA, TURKCELL numaralarını bildirmiş, VODAFONE numarası bildirilmemiştir. Vodafone numarasının bildirilmesi halinde , TİB’İn kaza yerini bulma çalışma alternatifinin artabileceği düşünülmektedir.
Bilirkişi görevlendirilmesi ve yemin tutanağının 5.maddesinde “Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığının ilk yarım saat içerisinde telefon sinyalleri ile sinyal alan baz istasyonlarının çakıştırılması sonucu elde edilebilecek harita için talepte dahi bulunmadıkları” iddiasına yönelik kanaatimi içeren rapor tanzim etmem görevi için, ilk yarım saat içerisinde telefon sinyalleri ile baz istasyonu kurumları tespit edilmeden (kırsal alanda) bu yönde bir talepte bulunulamayacağı değerlendirilmiştir.
TİB’in kaza yerini tespit çalışmasında, ilk bilgileri 16.25’te hazırlayıp Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğüne ulaştırılmasının yerinde bir davranış olduğunu,ancak hazırlanan bilginin 1 km genişliğinde ve 30 km uzunluğunda bir alanı kapsadığı ve bu alanda arama kurtarma çalışmalarının çok uzayacağı değerlendirilerek, öncelikle GSM şebekesi üzerinden kaza yeri bulma imkanlarının kullanımı için TİB yetkilileri inisiyatif alıp yetkililere; öncelikle hayatta olan kazazedenin iki telefonundan birinin, sim kartını çıkarttırarak hem dışarıdan gelen aramaları engellemiş olacağından hem de sadece 112 acil servisini arama imkanı ile telefonun uzun süre kullanılmasının sağlayacağını, ayrıca çevredeki baz istasyonlarından yapılacak kaza yeri yer bulma çalışmalarının hızlanacağını önermesi gerektiği, değerlendirilmiştir. Ayrıca elektronik ortamda yapılan analizlerde; enkazın bulunduğu alandaki baz istasyonları ile sinyal alınan cep telefonlarının , sinyal aldığı  Tüllüce Tepe RL baz istasyonu susturulduğunda, diğer baz istasyonlarından sinyal alınabileceği, böylece sinyal alınan noktanın yeni bir sektör içerisindeki yay alanı belirlenerek önceki ile çakıştırılıp, sinyal alınan noktanın daraltılmış koordinatlarının belirlenebileceği, düzenlenen haritada görülmüştür.
Kaza yeri tespit çalışmalarını arazide de yürüten Jandarma Genel Komutanlığında TİB’den iletilen bilgilerle, kendilerine ulaştırılan Coğrafi Bilgi Sistemi verilerini, yazılımlarıyla harita oluşturdukları bilinmektedir. Ancak bu verilerle oluşturulan haritalar, TİB tarafından bildirilen tahmini kaza yeri konumunu ( 1km genişliğinde 30 km uzunluğunda) tahmini değiştirmemiştir. Sadece TİB verileriyle kaza yerine ulaşmanın uzun süreceği bellidir.
Soruşturma dosyasındaki belge ve bilgilerin, kazanın bildirildiği zaman ve geçen süreçte bir arada bulunmadığı gerçeğini göz önüne alarak, yaptığım değerlendirmelerin bu aşamadaki görüşlerim olmakla birlikte, sadece kaza sonrası GSM şebekesi üzerinden kaza yeri tespiti çalışmaları açısından, GSM teknolojilerine ile çözümler üretecek teknik bir koordinatörünkoordinasyonun olmadığı, bu nedenle arama kurtarma çalışmalarının uzadığı kanaatindeyim.