109 yıl sonra Çanakkale Savaşları'yla ilgili ezber bozan bir keşif yapıldı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Araştırma Görevlisi Buğra Terzi'nin harp cerideleri üzerinde yaptığı araştırma 57. Alay tamamının şehit olmadığını ortaya koydu.

ÇOMÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Araştırma Görevlisi Buğra Terzi, "57. Alay'ın tamamının şehit olması mitinden bahsediyoruz. Bu mit, harp cerideleri ve diğer ana kaynaklar üzerinden yaptığımız çalışmalarla son 10 yılda ortaya çıkmaya başladı" diyor.

57. Alay'ın, 25 Nisan'da Anzak Koyu'ndan başlayan çıkarma sonrası Mustafa Kemal ve 57. Alay, Arıburnu bölgesine doğru bir yürüyüşe geçtiğini ve burada büyük fedakarlık gösterdiğini söyleyen Terzi, 57. Alay'ın tamamının şehit olduğu bilgisinin doğru olmadığını savundu.

'KADROLAR TAMAMLANDI'

Terzi, 57. Alay'ın 25 Nisan, 1 Mayıs ve 19 Mayıs taaruzlarında mevcudunun 3'te 2'sini kaybettiğini söyledi. Kayıpların geçici olduğunu belirten Terzi, kayba uğrayan birliğin geriye anılıp kadroları tamamlandıktan sonra tekrar cepheye sürüldüğünü belirtti.

'DİĞER CEPHELERDE DE SAVAŞTI'

57 Alay'ın, 6-10 Ağustos'ta Conkbayırı'da muharebe, Anzakların bölgeyi terk etmesine kadar bölgede ve daha sonra 19. Tümen ile birlikte Galiçya ve Filistin Cephesi'nde de çarpıştığını söyleyen Terzi, 57. Alay'ın harp tutanaklarını kitaplaştırdı. Belgeler, 57. Alay'ın tamamının şehit olmadığını kesin olarak kanıtlıyor.

canakkale-57nci-alayin-tamaminin-se-boy7.webp

Bu bulgu, Çanakkale Savaşı'nın ne kadar zorlu ve çetin bir mücadele olduğunu bir kez daha gösteriyor. 57. Alay, bu mücadelede büyük kahramanlık gösteren alaylardan biri.

Prof.Dr. Kemal Haşim Karpat'a Veda Prof.Dr. Kemal Haşim Karpat'a Veda

ppppp.jpg

EDİTÖR'ÜN NOTU

KISACA 57. ALAYI TANIYALIM

57. Alay, Çanakkale Savaşı’nın başlangıcı olan Anzak Çıkarmasını durdurmak için 15 Nisan 1915 sabahı harekete geçen efsaneleşmiş bir alaydır.

19. Piyade Tümenine bağlı üç alaydan biri olan 57. Alay, 1 Şubat 1915’de Tekirdağ’ın Yarkışla mevkiinde kurulmuştur. Bu şanlı birliğin kahraman kumandanı Yarbay Hüseyin Avni Bey’dir.

57. Alay, 23 Şubat 1915’te Çanakkale’ye doğru yola çıkmış ve 25 Şubat 1915’te Eceabat’a gelmiştir. 19. Piyade Tümeni’nin bağlı olduğu 5. Ordu Komutanlığı'nın Enver Paşa tarafından kurulmasının ardından 57. Alay, yedek kuvvet olarak 26 Mart 1915’te Bigali Köyü’ne geçti.

Bu tarihten 24 Nisan 1915 tarihine kadar 57. Alay, Yarbay Mustafa Kemal ve Binbaşı Hüseyin Avni Bey tarafından Bigalı Köyü’nde sürekli eğitime tabi tutuldu.

57. Alay, Bigalı Köyü’ndeki eğitim ve tatbikatlarını sürdürdüğü sırada 5. Ordu tarafından yeri değiştirilmek istendi fakat düşman kuvvetlere çıkartmaların yapılacağı noktaya en yakın yerlerden biri olmasından dolayı Mustafa Kemal, 57. Alayın Bigalı Köyü’nde kalmasında ısrarcı oldu ve bunda da başarı sağladı. Böylece 57. Alay, Bigalı Köyü’nde kalmıştır.

25 Nisan 1915 Pazar sabahı, Mustafa Kemal, kendisine herhangi bir emir gelmiş olmamasına rağmen düşman çıkartmasını haber alır almaz kişisel inisiyatifiyle Conkbayırı’na doğru hareket etti. Conkbayırı’na hareket eden 3 taburu ve bir dağ bataryasını oluşturan yaklaşık 3000 subay ve askeriyle 57. Alay, bizzat Mustafa Kemal’in yönetiminde kendisinden çok daha büyük bir düşman gücüne karşı saldırıya geçmiştir.

57. Alay, çatışmalarda mevcudunun üçte ikisini kaybetmiş, savaşın ortasında takviye edilmiştir. 13 Ağustos 1915'te 57. Alay komutanı olan Hüseyin Avni Bey, karargâha düşen bir top mermisiyle şehitlik mertebesine ulaşmıştır.

Hüseyin Avni Bey’in yerine atanan Binbaşı Hayri Bey, alayı Keşan bölgesinde konuşlandırmış ve alay, eksikleri giderildikten sonra 19. Tümenle birlikte 15. Kolordu bünyesinde Galiçya Cephesi’ne gönderilmiştir.

57. Alay, Galiçya Cephesi’nde büyük yararlılıklar göstermiş, alayın mevcudunun çok büyük bir kısmı buradaki çatışmalarda kaybedilmiştir. Mevcudu çok azalan ve sadece 1100 kişi kalan 57. Alay, cephe gerisine alınarak eksikleri giderildikten sayıca arttırıldıktan sonra yeniden cepheye alınmıştır fakat Rusya’da patlak veren Bolşevik Devrimi’nin ardından Galiçya Cephesi’ndeki savaş sona ermiştir. 15. Kolordu ise bu sefer Sina ve Filistin Cephesi’ne yollanmıştır.

57.  Alay burada da çok faydalı olmasına rağmen İngilizler tarafından çembere alındığı için mevcudu iki gün içerisinde sadece 260’a düşmüştür. Megiddo Muharebesi sırasında ise 57. Alayın kalan mevcut esir edilmiştir.  

Bu kahramanların anısına o günden beri Türk ordusunda 57. Alay bulunmamaktadır. 57. Alay, dünya üzerinde en çok madalya sahibi olan alay olduğu için dünyanın en kahraman alayı olarak nitelendirilmektedir.

Yani Çanakkele Savaşı’nda tamamının şehit olduğu zannedilen 57. Alay, Çanakkale’nin ardından Galiçya’ya sonra da Sina ve Filistin Cephesine gönderilmiştir.

Padişah V. Mehmed Reşad, 27. ve 57. Alaylara altın ve gümüş madalya verilmesi için 30 Kasım 1915 tarihinde İrade-i Seniyye çıkarmıştı. 30 Kasım 1915 tarihli padişah iradesi gereği madalyalar 25 Nisan 1916 tarihinde İstanbul – Şile arasında bulunan Çelebi Köyü’nün kuzeydoğusunda toplanan Alay’ın sancağına törenle takılmıştı (Harp Mecmuası. Yıl 1. Sayı 8. Nisan 1332 Recep 1334. Sf: 119).

Harp Mecmuası 1915
Harp Mecmuası. Yıl 1. Sayı 8. Nisan 1332 Recep 1334. Sf: 119

Alay sancağına madalya takılmasına dair irâde-i seniyye metni şu şekildeydi (Burhan Sayılır (2015). Çanakkale Muharebeleri’nde 57. Piyade Alayı. Bağcılar Belediyesi Kültür Yayınları. İstanbul):