Ülkücü Mustafa Erol'un 1977 yılında düzenlenen bombalı saldırıda öldürülmesinin ardından, olayın failleri arasında olduğu iddia edilen Ozan Ceyhun'un Viyana Büyükelçiliği görevine atanmasına ülkücü camiada tepkiler sürerken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Başdanışmanı Hüseyin Sözlü'nün Ceyhun ile birlikte çekilen görüntüleri tekrar gündeme geldi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başdanışmanı Hüseyin Sözlü'nün Ozan Ceyhun ile yan yana görüntüleri daha öncede birkaç kez tartışma konusu olmuştu.

Sözlü, geçtiğimiz yılın mart ayında yaptığı paylaşımda Cumhur İttifakı hakkında Koza TV canlı yayınında önemli açıklamalarda bulunan Avrupa Parlamentosu 4. ve 5. Dönem Milletvekili Ozan Ceyhun ile yayın sonrası poz vermişti.

DEĞİŞECEKSİN AMA YETMEZ..., BİR ÇOK DOSYAN OLACAK....,YEREL REFERANSLARIN GENEL REFERANSLARINA GÜVEN MEKTUBU GÖNDERECEK...,FİYATIN OLACAK VE BU FİYATI KOYANLA PAYLAŞMAKTAN GERİ DURMAYACAKSIN..., PARA,PUL, BELGE BİLGİ PAYLAŞIMINDA ELİN AÇIK OLACAK...,YENİ SAHİPLER İLE ESKİ SAHİPLER ESKİDEN TANIŞ OLACAK, GÖRÜNMESE BİLE AYNI KAPTAN YEMEK YİYECEKLER... (HABER VE ŞAHISLARLA İLGİSİ YOKTUR)

Ozan Ceyhun'un üç hilalin altında Adana Büyükşehir Belediyesi'nin eski başkanı ve Devlet Bahçeli'nin baş danışmanı Hüseyin Sözlü'yle verdiği diğer pozlar da, ülkücü camiadan büyük tepki aldı.


RÜZGARGÜLÜ GİBİ BİR KARAKTERE SAHİP OLMAK HER İNSANIN HARCI DEĞİL TABİKİ...

Geçmişte Milli Görüş ile ilgili kullandığı ifadelerle gündeme gelen Ceyhun, Milli Görüş’ü terör örgütüyle bağdaştırmıştı. Ozan Ceyhun’un geçmişte yaptığı dikkat çeken açıklamalar şu şekilde:

Murat Kurum 6 bini aşkın Bağcılarlı ile buluştu Murat Kurum 6 bini aşkın Bağcılarlı ile buluştu

Ozan Ceyhun  Voice of America  01.11.2002

"İslâm zaten korkulan bir olay haline gelmiş durumda, 11 Eylül teröründen beri. Türkiye’de de eşi ve kızları başörtülü aile pozları veren bir başbakanı AB’nin klâsik normlarına uymuyor. AB modern İslâm’a karşı değil ama modern İslâm’da da AKP’nin sunduğu fotoğraflar yok. Modern İslâm Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin İslamı ve bu anlayışın maalesef iyice dejenere edilmesi. Sonuç olarak, türban gibi konuların insan hakları çerçevesinde tartılşılması safsatası bunun örneği. AB’de bu anlayış dinin politika ile ilişkisi olmaması gerektiğine inanan geniş kesimlerinde tepki görüyor. AKP’yi bizim Alman Hristiyan Demokratlar ile kıyaslamak onlara büyük bir haksızlık olur. Çünkü Alman Hristiyan Demokratlar’ın, isimlerindeki Hristiyan demokratlık dışında, politikaya yansıyan dinî hiçbir yanları yok. Erdoğan’da ise kılık, kıyafette başlıyor, içki içip içmemeye varıyor. Bundan dolayı da politikacılar tedirgin durumdalar. Avrupa’da aklı başında olan politikacıların Türkiye’deki bu gelişmelerden dolayı tedirgin olmaları ve Türkiye’de köktendinci bir partinin iktidara gelmesinin ne derece AB çıkarlarına uygun olup, olmadığını sormaları bence haklı bir tavır."

Ozan Ceyhun Mülakat 2006

Recep Tayyip Erdoğan´ın hükümeti Türkiyenin islamlaştırılmasını mı istiyor? Sorsanız bunu inkar edecektir. Fakat bunda bir doğruluk payının varolduğunu düşünüyorum. Hükümetin İmam hatip okulları mezunlarına vermek istedikleri imkanlara bakınca veya ısrarla üniversitelerdeki başörtüsü yasağını kaldırmaya çalışması kendilerinin dünya görüşlerinin Türkiye´nin kuruluş anlayışıyla çeliştiğini ortaya koyuyor.

Ozan Ceyhun Açık Gazete 2007

Evet işte AB´de gelişmeler böyleyken Türkiye´de ille de “türbanlı” kavgasının nelere neden olacağını bende kaygıyla izlemekteyim.

Ozan Ceyhun Açık gazete 2008

Bu yukarıda yazılanların doğruluğundan şüphem yok. İşin kötüsü bu tarz şikayetler sürekli artmakta. Kapatılmasına demokrasiye olan inancımdan karşı olduğum partinin seçmenlerini oluşturanlardan bir kesim Türkiye’nin “çehresini” değiştirmek amacıyla ülkenin günlük yaşamını çekilmez hale getirmekte. Ve bu durum tursitlerin gözleri önünde olduğundan Türkiye dışında da artık çok konuşulur bir hale geldi. Bildireyim dedim!

Ozan Ceyhun 2001 “Politik im Namen Allahs”  - “Allah Adına Siyaset”İsmindeki Kitapçık

Elinizdeki bu bröşür geçen senenin ağustos ayında yayınlanmış olduğum bilgilendirme çalışmasının ikinci baskısıdır. Büyük talepten hareketle güncelleştirilmiş bir versiyonu neşretmeyi doğru buldum. New York ve Washington´daki iğrenç ve insanlık dışı saldırılar bu kararımızın doğruluğunu teyyid etmiştir. Zira fanatik islamcıların eylemlerinin izleri Almanya´ya kadar sürülebiliniyor. Bu olaylar bizlere biz kez daha müslümanlar arasında sadece aşırı dinci değil aynı zamanda şiddete meyleden şahıs ve grupların varlığını gözler önüne sermiştir. Bu gerçek bugüne kadar küçünsenmiştir. O bakımdan bütün grupların bağlantıları ve özgürlükçü toplum için anlamları güncel gelişmelerin ışığında yeniden değerlendirilmeli. Federal Cumhuriyetin dini topluluklar ve kiliselere yönelik hoşgörüsü az sayıda insan tarafından istismar edilen çoğulcu bir geleneğin gereğidir. O bakımdan olayları çok daha yakından takip etmeliyiz. Bu yayında yaptığımız gibi toplumu aydınlatmalıyız, zira burada barış içinde yaşayan müslümanların ekseriyeti cadı avına maruz kalmamalı. Bu manada başta ABD ve burada giderek artan bir insan kitlesinin şarkiyata, arap dünyasına ve İslam´a ilgi duymasını cesaretlendirici buluyorum. Şu soru benim için elzemdir: Anayasaya düşman organizelerin varlığından hareketle yasal islamcı akıma masumiyet çerçevesinde yaklaşmak doğru mu veya ciddi bir toplumsal tehdidi hafife mi alıyoruz? Bu bakımdan olayları yakından takip eden birisi olarak istihbaratların çalışmalarından memnuniyetimi ifade etmeliyim.

Ozan Ceyhun 2002: Euromedia

 Milli Görüş kamuoyuna toplumlarının temel anlayışı ve emelleri ile ilgili yalan söylüyor.

 Ozan Ceyhun AP Parlamentosuna Verdiği Soru Snergesi 2002:

 Almanyanın 2000 yılında, önceki yıllarda da olduğu gibi, neşredilen federal ve eyalet anayasayı koruma daireleri IGMG´yi (Milli Görüşü) iç güvenliği tehdit eden aşırı yabancı unsurlar olarak tanınmlıyor. Bunlar devlet okullarındaki din dersinin şekline müdahil olmaya çalışıyorlar. Bu toplum için büyük bir tehlikedir. Komısyonun IGMG, Milli Görüş ve İslam Federasyonunun emelleri ve diğer birlik ülkerindeki bağlantıları ile ilgili ne tür  bilgisi var. Europol´un konu ile ilgili bilgisi nedir ve ne tür bir eylem planı öngörülüyor?

Ozan Ceyhun Cumhuriyet Gazetesi   2002

Milli Görüş Terör Örgütü Gibi

Milli Görüş ve Berlin İslam Federasyonu’na “anti-terör kapsamında” ve ciddiye alınarak yaklaşılması gerektiği vurgulandı. Avrupa milletvekili Ozan Ceyhun, bu tür örgütlenmelere karşı Avrupa Kamuoyunun çok dikkatli olması gerektiğini söyledi. Avrupa Parlamentosu’ndaki anti-terör tartışmaları sırasında geçen hafta yapılan oturumda 660 milletvekilinden yaklaşık 500 Avrupa milletvekilinin onayı ile “Avrupa tutuklama kararı” kabul edilirken yapılan konuşmalarda, terör tehdidine karşı çok ciddi tedbirler alınması gerektiği anımsatıldı. Konuşmalarda terör eylemlerinin nasıl cezalandırılması gerektiği de tartışıldı. Terörün yanı sıra insan ticareti ve kara para gibi 31 ayrı eylem için gerekli olan “Avrupa Tutuklama Kararı” ile sanıkların Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde bu ülkeden bir diğer ülkeye iadesi kolaylaştırılırken uygulamanın bu yıl sonuna kadar başlayacağı bildirildi.Türk kökenli ve sosyal demokrat Avrupa Milletvekili Ozan Ceyhun, Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada, Milli Görüş ve Berlin İslam Federasyonu adlı örgütlere özellikle dikkat çekti ve bunların bazı konularda en az terör örgütleri kadar tehlikeli olduğunu anımsattı. “11 Eylül’de hepimiz uyandık” diye sözlerine başlayan Ozan Ceyhun, sadece terörizm tanımlaması ve “Avrupa Tutuklama Kararı”nın yeterli olamayacağını savundu. Ozan Ceyhun, terörün nedenlerini araştırılması gerektiğini ve Avrupa Birliği dönem başkanı sıfatıyla İspanya’nın bu tehlikeyi tam olarak mercek altına alacağından emin olduğunu da vurguladı. Milli Görüş veya Berlin İslam Federasyonu’nun isimlerini de vererek bunların bazen en az terör örgütleri kadar tehlikeli olduğunu kaydeden Avrupa Milletvekili, sözlerini şöyle sürdürdü. “Almanya’dan geliyorum. Almanya, İspanya ve İngiltere terörle mücadelede tecrübe sahibi ülkeler. Ama benim sorunum, 11 Eylül’den beri görüldüğü gibi, sadece terör gruplarıyla mücadelenin yeterli olmadığıdır. Örneğin AB’deki aşırı İslamcılardan bazıları terör örgütleri olarak nitelenmelerine rağmen güvenlik örgütleri tarafından ‘güvenliği tehlikeye düşüren örgütler’ olarak tanımlanıyorlar. Benim ülkem Almanya’da örneğin 30 bin taraftarıyla ‘Milli Görüş’ adıyla veya Berlin’de ‘İslam Federasyonu’ adıyla İslamcı bir grup var. Devlet okullarında İslam din dersi verme hakkından faydalanıp böylelikle küçük çocuklarda beyin yıkma uygulamalarına izin verildiği takdirde, bunlar bazı konularda benim için en az terör örgütleri kadar tehlikelidir.”

Cumhuriyet Gazetesi-13 Şubat 2002

Ozan Ceyhun Konrad Adenauer Vakfı Türkiye 2003

Türkiye ve Avrupada Milli Görüş gibi hareketler emniyetimizi ve barış içinde yaşamımızı tehdit ediyor!

OZAN CEYHUN HAKKINDA ÇOK KISA BİLGİ

Ozan Ceyhun hakkında bu dönemde, ülkücü Mustafa Eroğlu’nun 1980 yılında öldürülmesiyle ilgili dava açıldı, Ceyhun bu davada, cinayet suçlamasıyla, idam istemiyle yargılandı.

Hakkındaki davalar zaman aşımından düşünce, cebindeki Alman pasaportuyla önce KKTC'ye, sonra Türkiye'ye geldi. Mustafa Sarıgül'e danışmanlık yaptı.

1986 yılında Alman Yeşiller Partisi’ne üye oldu. 1992 ve 1998 yılları arasında Hessen Sosyal İşler Bakanlığı’nda çalıştı. 1998 ile 2000 yılları arasında Avrupa Parlamentosu’nda görev aldı. Ozan Ceyhun 1992 yılında kendi isteği ile Türk vatandaşlığından çıkarak Alman vatandaşlığına geçti. Yeşiller Partisi milletvekiliyken, 1915 olaylarını soykırım kabul eden “Ermeni tasarısı”nı hazırladı. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne katılan Ozan Ceyhun Avrupa’da hayatına devam etti.7 Haziran 2015 seçimlerinde AK Parti'den İzmir 1. Bölge, 5. Sıradan milletvekili adayı oldu. Ceyhun milletvekili seçilemezken, Recep Tayyip Erdoğan'a danışman olarak atandı.Ceyhun’un ikinci evliliğinde nikah şahitliğini Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yaptı.

ASKERLİK BİLE YAPMADAN BÜYÜKELÇİ NASIL OLUNUR?

CiddiGazete'nin haberine göre, Ülkücü Mustafa Erol'un hayatını kaybetmesinin ardından Türkiye'den kaçan ve o dönem yaşı gelmediği için askerliğini yapmamış olan Ceyhun, sonraki süreçte de Türk vatandaşı olmadığı için silah altına alınmadı.

BELEDİYEDEN DANIŞMAN MAAŞI ALMIŞ

Fiziksel bir engeli görülmeyen Ozan Ceyhun'un, MHP'li Hüseyin Sözlü döneminde Adana Büyükşehir Belediyesi'nden "danışman" maaşı aldığı iddia edildi.

belge-1-3.jpg

ARŞİVDEN İLGİNÇ BELGELER ÇIKIYOR HAYIRDIR  ?

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım'ın koruma kalkanındaki Ozan Ceyhun'un marifeti, 14 Şubat 1994 tarihinde Milliyet Gazetesi'nde yayımlanan haberle belgelendi. Siyasi rekabetten dolayı daha sonra yollarını ayırdığı Türk düşmanı Alman siyasetçi Cem Özdemir'le birlikte, "Türkiye'de daha fazla insan ölmesin" başlıklı bildiriye imza atıp dağıttığı ortaya çıkan Ozan Ceyhun'un, PKK'nın Almanya'daki politikalarının da hızlı savunucusu olduğu görüldü.

Milliyet Gazetesi'nin haberinde; Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Avusturya büyükelçisi olarak atanan Ozan Ceyhun'un, Avrupa Parlamentosu'nda Alman Yeşiller Partisi'nin milletvekiliyken, Avrupa'ya kaçan PKK'lıları "Kürt sığınmacı" olarak tanımladığı ve teröristlerin Türkiye'ye iadesini engellemeye çalıştığı bilgisi yer aldı.