Ya idrak yollarınız da iltihap var,gelişme durgunluğu ve hatta geriliği yaşıyorsunuz,ya bu Milleti salak zannediyorsunuz,ya da birilerinin sesi olma görevini yerine getiriyorsunuz.
Tarih Programı Adı Altında Türk İnsanına neleri kabul ettirmeye çalışıyorsunuz,ne dolmalar yutturuyorsunuz bunu ben bir tarihçi-akademisyen olarak görebiliyorum,bu hem Tarih bilimine,hem insanlığa,hemde üzerinde hayat sürdüğünüz,istediğiniz gibi gezip,yiyip,içebildiğiniz,eğlenip,para kazanabildiğiniz,neslinizin devamını getirebildiğiniz ve kariyer planlarınızı istediğiniz gibi uygulayabildiğiniz, bu toprakları en az 1000 yıldır Bağımsız Türk Yurdu haline getirip,en az 1000 yıldır kesintisiz Türk'çe hükmeden bir Milletin akrabaları olan Uygur Türkleri'ne ve gerçekliklere ihanettir.Tarih sizi asla affetmeyecektir ama öncelikle ben affetmeyeceğim,
Israrla söylüyorum ki,Orası"Sincan" değil, Doğu Türkistan!
Öncelikle Şunu kısaca ifade edelim, Doğu Türkistan 1949'dan beri Çin işgalinde bir Türk Beldesidir.
- Doğu Türkistan önce, Çin Türkistan’ı adını almış , zamana yayma kurnazlığı ile bu ad da unutturulmuş – Türk kitlesi uyumuş , uyuşmuş, kimliğini kaybetme yoluna girmiş, birbirlerine düşürülmüş –sonuçta işgal altındaki UYGURİSTAN ya da Çin Türkistan’ına SİNCAN adı verilmiş …Yeni yurt demek olan bu ad Çin kurnazlığını ifade etmektedir.Uyguristan toprakları, başlangıcı 8500’lerde(Doss.archeo. 185/1993) olan, Batı tarihçilerinin ve bizim akademisyenlerimizin henüz bilmedikleri ve adı Urqun yazıtlarında geçen BİR OY BÏL’in topraklarıdır.
Gelelim Çinlilere : (K.Mirşan)…Onlar Ön-Türkçesi TÜPÜT olan Tibet’in doğu yamaçlarında dağ kültürüyle yaşarlar idi.Ön-Atalarımız onlara kültürsüz , ilkel kişiler anlamına TABIĞAÇ derlerdi.
Sonradan Çin adını alan bildiğimiz Çin ise (-3.000)lerde Ön-Türklerin yönetimine girmişlerdi.
- Kuzey ve güney Çin’de iki ayrı devlet kumuşlardı
- Kuzey Çin’de UŞUNTUNG(Ñ) UYUZ(birleşik devlet),
- Güneyde ise OD –UDI RIQIN YIŞ…
Kuzey devletinin başkenti
- UŞUTUNG(Ñ) BOLIQ idi, imparatorluk sitesi, demektir…
Çin, daha sonraki yıllar, Türk olan
- HAN SÜLALESİNİN yönetiminde dünyaca tanınmış ANTİK ÇİN Kültürünün temeli, daha önce Ön-Ataların attığı ilk temel üzerine zaman içinde süzülerek gelmiş olan ikinci bir temel atılmış ve başkent’in adı HAN-BOLIQ olmuştur… Han Sitesi anlamını verir.(The National Geographic Magazine- Çin Uygarlığı özel sayısı)
- Tibet’ten, zamanla Pasifik Okyanus kıyılarına , yani bugünkü Çin’in sahillerine inen TABIĞAÇLAR uygarlaşarak, Ön-Türk ve Han sülâlelerini de etkislz hâle getirerek, yönetimi ele geçirmişler ve başkentin adı BEIJİNG / PEKİN olmuştur.
- Ön-Ataların tüm organizasyon metodlarına sahip olmuşlar ve Ön-Türk yazısı 180 şekli ile Çin yazısının kökenine oturmuştur.
Uygurlar, Ön-Atalarının son büyük imparatorluğu olan TÜRÜK BÏL’in, TÜRÜK EGEMENLİĞİNİN mirasçılarındandır. Yazısı ve kültürüyle batının dikkatini çekmiştir, hattâ bazı tarihçler Uygurların Türk olmadıklarını iddia bile etmişlerdir..
Uyguristan , su, serinlik ve üzüm ülkesidir. Yazın çok sıcak kışın çok soğuktur. Ama Uygurlar’ın pişmiş topraktan elde ettikleri bir tür tuğlalarla inşa ettikleri evler delikli duvarlar, büyük gölgelikler, sıcak ve soğuğu dışarıda tutan avluları ile birer mimarî şaheserdirler, doğa’yı kabullendikleri ve ona yatkın olduklarından bu evlere ekolojik evler diyebiliriz.(J.P Loubes-Oasisi d.Turkestan Chinois ,lHarmattan , 1998 Paris)
Solda, avlusunda elde ettiği gölgesine karşın ağacı da korumuş bir Uygur evi…
Çölün ortasında susuz olan bu topraklara yer altından açtıkları kanallarla su getirmişlerdir.(sağ resim)(j.Looubes)
Susuzluk sıkıntısı çekmeyen bu ülkede üzüm bağları ve üzüm ürünü Uyguristan’ın simgesi olmuştur.
Kaşgar veTufan iki büyük uygarlık merkezidir.
TUFAN, Ön-Türklerin ÏBİS – BOLIQ (düzenli düşünce sitesi) Üniversite şehridir…(K.Mirşan)
Çinliler ne isterler?..
Bu topraklara sonradan gelmiş olan Çinliler, bu toprakların ilk sahipleri ve uygarlıklarının kökenlerinin kendilerine ait olduğunu iddia etmek üzere Uygurları yeryüzünden yok etmek için ağır, zamana yaygın sinsi bir YOKETME , ya da gerçek anlamda bir SOYKIRIMI uygulamaktadırlar.
Bu plânın başlangıcı bu ülkeye Çin Türkistanı adı verdikleri dönemde başlamıştır.
1960’larda 40 milyon olan Uygurların bugün 70 milyon olmaları gerekirken sadece 10 milyon Uygur kalmıştır.
Çinliler tarihi Kaşgar şehrini yıkmağa başlamışlardır.
Yapmış Olduğunuz Garabet'in ve İhanetin ta kendisi Olan,Bilimi ve gerçekleri Katleden "Zaman Yolcusu-Türkler'in İzinde" Adlı Programda sanki orda herşey güllük gülistanlık,herkes hayatın'dan memnun,çin hükümeti ve han çinlileri Uygurlar ile dengeli bir nüfus planlaması doğrultusunda kardeş kardeş geçinip gidiyorlar öylemi?
Alın Size Haberlerden Birkaç Örnek:
1) - Camilere Çin bayrağı dayatması (http://www.dtv.org.tr/?p=815)
DOĞU TÜRKISTAN’DAKI CAMILERE ÇIN BAYRAĞININ ASILMASININ ZORUNLU HALE GELMESI TEPKILERE NEDEN OLURKEN GERILIM ARTTI.
Doğu Türkistan’a yönelik baskıcı uygulamalrını arıtran Çin yönetimi yeni bir uygulamyla gerilimi iyice yükseltti. Müslüman Çin İşgal yönetimi son olarak camilere Çin bayrağının asılmasını ve asılan bayrağın Komünist Partisi’ne bağlı Camii imamları tarafından korunmasını emreden bir genelge yayınladı. Bu genelgenin gereği olarak bütün camilere bayrak direği dikildi ve bayrak asıldı.
Görgü şahitlerinin ifadelerine göre Mart ayının başlarında Kaşgar’a bağlı Yenihisar ilçesinin Çolpan Yıza köyündeki mahalle camisine asılan Çin bayrağı kimliği belirsiz kişilerce yakılarak imha edildi. Olayı haber alan işgal güçleri köyü abluka altına alarak giriş çıkışı yasakladı ve köyde oturan herkesi sorguladı. Olayın faili bulunamadı ancak başta Camii imamı olmak üzere 50′ye yakın kişinin gözaltına alınarak tutuklandığı bildiriliyor.
Çin yönetimi geçtiğimiz günlerde de 18 yaşından küçükler ile kadınların, Komünist Parti üyesi ve devlet memuru olan Müslüman Uygurların camiye gitmelerini yasaklayan bir karar yayınlamıştı. Daha önce de hastanelere, devlet dairelerine ve kamusal alana sakallı erkekler ile tesettürlü kadınların girmesine yasaklama getirmişti. Çin, Hacca gidecekler için de yeni kısıtlama ve şartlar koymuştu.
Çin işgali altındaki Doğu Türkistan'da 20 Müslüman müebbete kadar varan hapis cezalarına çarptırıldı
Dünya Bülteni / Haber Merkezi
Çin işgalindeki Doğu Türkistan'ın Kaşgar kent mahkemesi, 20 Uygur Türk'ünü, müebbete kadar varan çeşitli hapis cezalarına çarptırdı.
Çin'de devlet kontrolündeki Tianşan Net adlı haber portalı, mahkemenin 19 Uygur'u, "terörizmi öven materyalleri multimedya aracılığıyla yaymaktan suçlu bulduğunu" öne sürerken, 1 Uygur'un da başka bir mahkeme tarafından, "internet aracılığıyla terörizmi yaymak" suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldığını duyurdu.
Ancak Doğu Türkistanlı kaynaklar, hapis cezasına çarptırılan kişilerin terörizmle ilgili değil "dini içerikli cd benzeri dijital materyaller dağıttıkları" için bu cezayı aldıklarını belirtiyor.
Ajansta yeralan haberde, 19 Uygur'un 4 ayrı grupta yargılandığı mahkemede, gruplardan birinin yerel bir hukuk yetkilisine suikast amaçlı plan yapmak, başka bir grubun ise bomba denemelerinde bulunmaktan suçlu bulunduğu belirtildi.
Haberde, bu kişilerin, Çin makamlarınca "terörist örgütler" olarak kabul edilen Doğu Türkistan İslami Hareketi ile Özbekistan İslami Hareketi'nin materyallerini yaymak ve kanunsuz olarak hutbe okumaktan suçlu bulunduğu ifade edildi.
UYGUR KONGRESİ'NDEN TEPKİ
Almanya'da bulunan Dünya Uygur Kongresi, Uygur Türklerine verilen cezaları yayınladığı bir bildiriyle kınadı.
Kuruluşun yetkilisi Dilşat Raşit tarafından kaleme alınan bildiride, Müslüman Uygur azınlığına mensup kişilere verilen bu cezaların "gaddarca olduğu" belirtilerek, Çin'in bu cezaları "Çin'deki Müslüman Uygur Türklerini sindirmek için kullandığı" bildirildi.
Bildiride, hapis cezalarına çarptırılan Uygur Türklerinin, Hür Asya Radyosu'nu dinlemek ve video paylaşım sitesi Youtube'da yüklenmiş video kliplerini, Çin'den, sadece vekil sunucular aracılığıyla erişilebilen bir video paylaşım sitesine göndermek gibi son derece zararsız suçlardan böylesi ağır cezalara çarptırıldıkları ifade edildi.
Bu kişilerin faaliyetlerinin dini bilgileri yaymak ve kendi etnik kültür ve yaşam biçimlerini muhafaza etmek amacını taşıdığı kaydedilen açıklamada, "Çin, Uygurları interneti, farklı fikirlerini ifade etmek ve bilgi almak amacıyla kullanma hakkından mahrum etmiştir" ifadesi yeraldı.
Uygur Özerk Bölgesi, zaman zaman Müslümanlara yönelik baskı ve şiddet politikalarıyla gündeme geliyor. Bölgede son olarak 2009'da yılında yaşanan çatışmalarda yüzlerce Uygur Türk'ü hayatını kaybetmişti.
Özetle;
NTV ya Adam gibi bilim ve tarihi gerçeklerin gösterdiği yol doğrultusunda yayın yap,yada ben bu ihanetlerin hepsini kaydediyorum ve akademik kurullarda,Milli hassasiyeti olan dernek,vakıf,sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilere yolluyorum,sonrada bu programı ve NTV yönetim kurulu hakkında SUÇ DUYURUSU'nda bulunup,Bilimin ve Ferdi Olmaktan Ömrüm Boyunca Şeref Duyduğum BÜYÜK TÜRK MİLLETİNE ve Tarihimize ihanet etmekten dolayı Milletim ve de Hukuk önünde mahkum ettirme girişimlerinde bulunuyorum.
Dr.Cüneyt DİLER (Akademisyen-Tarih Eğitimcisi-Basın Mensubu)
ONGUN MEDYA
www.ongunhaber.com
www.ongunhaber.web.tv
www.ongunradyo.com
İmtiyaz Sahibi
