81 İl Valiliğine Yeni Koronavirüs Genelgesi 81 İl Valiliğine Yeni Koronavirüs Genelgesi
Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan ATO konferans salonunda konuştu.






Başbakan Erdoğan'ın Konuşmasından Satırbaşları;
Mülkün sahibi sadece Allah'tır. Bu mücadeleyi bu hareketi bugünlere yetiştiren Rabbime sonsuz hamdüsenalar olsun. Halka hizmet için yolculuğa hazırlanıyoruz.
Kardeşlerim 1994 yılıydı İstanbul'da yerel seçimler için gece gündüz çalışıyorduk. Manşetlerin diline aldırmıyorduk.
Birileri günlerce önceden zafer naraları atıyordu ama biz Allah'ın izniyle yolumuza devam veridiyorduk.
İstanbul'un fakir bir semtinde dolaşıyorduk.7-8 yaşlarında bir kız çocuğu geldi. Elinde bir şey vardı geldi verdi. Annem dedi ki bizi unutmasın. Bir baktım iki bilezik. Kendisi de kolundaki bilezikleri verdi.
O çocuğun bakışlarını hiç unutamadım. Pınarhisar'da o çocuğun bakışlarını unutamadım. Başbakan olduğumda yine o masum bakışlarını unutmadım.
SİYASETİ İKBAL İÇİN YAPMADIK
Biz siyaseti ikbal için yapmadık, makam, mevki, rütbe, paye için yapmadık. Biz siyaseti, Allah için, millet için yaptık. Biz siyaseti vatan, bayrak, istiklalilimiz ve istikbalimiz için yaptık.Biz, 'seçildikten sonra bizi unutmasın' diyen tüm unutulmuşlar, tüm terkedilmişler, kimliği, kültürü, hakları, özgürlükleri tüm elinden alınmışlar için siyaset yaptık.
ONLAR İTEKLEDİ, BİZ AZMETTİK
Onlar itelediler, onlar tahkir ettiler, dışladılar, biz daha da azmettik. Her darbeyle daha da güçlendik. Tüzüklerle, manşetlerle çarpışarak, darbelere göğüs gererek büyüdük. Kriterimiz her zaman Hakk oldu. Kimin ne dediğine değil, Hakk'ın ne dediğine, adaletin ne dediğine, milletin ne söylediğine baktık
BU ÜLKE BİZE OY VERENLER KADAR VERMEYENLERİN DE ÜLKESİDİR
Bu ülke bize oy verenler kadar vermeyenlerin de ülkesidir. Biz, Türkiye'yi onlar için de büyüttük. Bu güzel ülke bizi sevenler kadar sevmeyenlerin de ülkesidir. Bu güzel ülkede hakları, özgürlükleri, kazanımları 77 milyon için büyüttük.O kadar ileri gittiler ki Türkiye'de gündem belirlemek, Türkiye'yi azarlamak, Türkiye'ye kibirle parmak sallamak istediler. İşte biz siyasi tarihimiz boyunca, cesaretle, korkmadan, çekinmeden 'Siz kimsiniz' sorusunu sorduk.
SİZ KİMSİNİZ!
Evet. Siz kimsiniz? İçeride ve dışarıda, siz kimsiniz? Bize tepeden bakma, bize kibirle bakma cüretini nereden buluyorsunuz? Size bu hakkı kim veriyor?Bu ülkenin gençlerine özgüven aşıladık, bu ülkenin çocuklarına aydınlık bir gelecek umudu aşıladık. Bu aziz millete hayal gibi görünen seviyelerin ulaşılabilir olduğunu gösterdik. Biz bir çığır açtık, bir kapıyı araladı...
VESAYETLER TARİHİ BU SEÇİMLE BİTECEK!
Cumhurbaşkanının Meclis tarafından değil halkın bizzat kendisi tarafından seçilmesi basit, teknik bir değişiklik değildir. Bu sadece yöntemin değişmesi değildir. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, bir tarihin, vesayetler tarihinin bu ülkede kapatılmasıdır, bunu böyle bilelim. 
10 AĞUSTOS'TA SADECE CUMHURBAŞKANI SEÇİLMEYECEK
10 Ağustos'ta sadece 12. Cumhurbaşkanı seçilmeyecek, cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesiyle aynı zamanda kara bir dönem, vesayetler dönemi de kapanmış olacak. Siyasi iktidarın karşısında duracak, halka karşı devleti temsil edecek bir cumhurbaşkanı seçmiyoruz, halkın seçtiği, halktan bir cumhurbaşkanı göreve gelecek, fark bu!
EĞER MİLLETİM TAKDİR EDER, CUMHURBAŞKANLIĞINA BU KARDEŞİNİZİ GETİRİRSE...
Eğer milletim takdir eder Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. cumhurbaşkanlığına bu kardeşinizi getirirse, şunu herkesin bilmesini istiyorum, devletle milleti kucaklaştıran, milletinin çıkarlarını gözeten, milletin ve demokrasinin tarafını tutan bir cumhurbaşkanı seçilmiş olacaktır.
HERKES BİLSİN Kİ HERKESİN CUMHURBAŞKANI OLACAĞIZ
10 Ağustos'ta eğer seçilirsek, herkes bilsin ki, asla bir kesimin, bir partinin değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanı olacağız. Bize oy versin ya da vermesin herkesin cumhurbaşkanı olacağımdan kimsenin endişesi olmasın.
PARALEL DEVLET YAPILANMASINA ASLA MÜSAMAHA GÖSTERMEYECEĞİZ
Milletin birliğinin yanında, ulusal güvenliğimizi tehdit eden tüm girişimlere karşı cumhurbaşkanının birincil derecede görevi vardır. Paralel devlet yapılanmasına asla müsamaha göstermeyeceğiz. Ülkemizin bağımsızlığını hedef alan bu maşa örgütle en üst düzeyde mücadele etmeye devam edecek ve bu mücadeleden zerre kadar taviz vermeyeceğiz. Bu kirli yapıyı hukuk içinde tamamıyla ve hızlıca tasfiye edeceğizBugüne kadar Türkiye'ye, aziz milletimize, istiklalimize, istikbalimize yapılan her türlü saldırıya karşı dik durduk, göğüs gerdik, asla taviz vermedik. Bu mücadelenin aynı şekilde, aynı kararlılıkla, hatta daha da güçlü bir şekilde süreceğinden kimsenin bir endişesi, şüphesi olmasın. Bizim için cumhurbaşkanlığı makamına çıktığımız zaman orası bir dinlenme makamı asla olamaz, olmayacaktır.
ÇÖZÜM SÜRECİNİN SEKTEYE UĞRAMASINA MÜSAADE EDEMEYİZ
Çözüm sürecini bedeli her ne olursa olsun sürdüreceğimizi defaatle ifade ettim. Allah nasip ederse, cumhurbaşkanlığımızda da çözüm sürecinin sekteye uğramasına asla müsaade etmeyiz, edemeyiz. Türkiye'nin çözümden, barıştan ve kardeşlikten başka hiçbir seçeneği yoktur.Bizim büyük davamız, fani isimler, fani şahsiyetler üzerine değil, baki hakikatler üzerine inşa edilmiş, bugüne böyle gelmiştir ve böyle de gidecektir. Recep Tayyip Erdoğan olmadığında AK Parti'nin olmayacağını düşünen varsa, o bu davayı anlayamamıştır.
ÜÇ DÖNEM KURALI MUHAFAZA EDİLECEK
Daha dinamik, ortaya dirayetini koyacak bir parlamento yapısı kimseyi rahatsız etmesin. Üç dönem kuralının AK Parti'de taviz verilmeden muhafaza edileceğini biliyor, buna yürekten inanıyorum.
GÖZÜMÜZ ARKADA DEĞİL, ARKAMIZDA GÜÇLÜ BİR GELENEK VAR
Gözümüz arkada değil ve olmayacak. Arkada güçlü bir geleneğin olduğunu biliyorum. Arkada bu davayı omuzlayacak kahramanların olduğunu biliyorum.
BİRBİRİMİZDEN KOPMAYACAĞIZ, BİRLİKTE GELDİK, BİRLİKTE YÜRÜYECEĞİZ
Eğer seçilirsek, birbirimizden kopmayacağız, Türkiye'nin istikametini belirlerken her aşamada ve her kademede birlikte olacağız, partimizle hükümetimizle birlikte hareket edeceğiz. Birlikte geldik, birlikte yürümüye devam edeceğiz.
BU BİR HATİME DEĞİL, FATİHADIR
Bu bir veda değildir, bir kapanış, bir bitiş değildir. Bu, bizim için çok farklı bir an, işte bu bir hatime değil inanıyorum ki bir fatihadır, bir açılıştır.