Kamu Çalışanları İçin İdari İzin Kararı Kamu Çalışanları İçin İdari İzin Kararı
Adil Öksüz'ün serbest bırakılmasına ilişkin hazırlanan iddianamede Adil Öksüz'ün yakalanmasının ardından getirildiği karakolda, FETÖ'nün 'Hava Kuvvetleri Komutanlığı imamı' olduğunun öğrenildiği, dönemin İstihbarat Şube Müdürü Alp Arslan tarafından üst makamlara ve adli mercilerle paylaşılmadığı belirtildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'nün Hava Kuvvetleri Komutanlığı imamı olan firari Adil Öksüz'ün serbest bırakılmasına ilişkin 13'ü asker, 14'ü Emniyet Genel Müdürlüğü ve biri Başbakanlık müşaviri olmak üzere 28 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame tamamlanarak Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

Cumhuriyet Savcısı Ramazan Dinç tarafından hazırlanan 428 sayfalık iddianamede, şüphelilerin eylemlerine ilişkin tespitlere yer verildi. İddianamede, darbe girişiminin başarısız olduğunun anlaşılmasının ardından darbecilerin Akıncı Üssü'nden kaçtıklarının bilgisinin geldiği, Kazan İlçe Jandarma Komutanlığı ve Kazan İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlileri ile diğer kolluk görevlilerince kaçan darbecilerin yakalanması için çalışma başlatıldığı belirtildi. Akıncı 4. Ana Jet Üssü çevresinde emniyet tedbirlerinin alındığı, Kazan İlçe Jandarma Komutanı olan şüpheli Murat Bozdağan'ın da kaçan darbecilerin yakalanması için Kazan İlçe Jandarma Komutanlığında ve Kazan Jandarma Kışla Karakolunda görevli personeli görevlendirdiği kaydedildi. Bu kapsamda dosyanın şüphelileri arasında bulunan Erkan Külah, Abdülsamet Gürler ve Serkan Çoraplı'nın bir ekip oluşturduğu ve yakaladıkları 29 kişiyi parça parça karakola getirdikleri anlatıldı. Aralarında Adil Öksüz'ün de bulunduğu 29 şüphelinin tahkikatlarının jandarma görevlileri tarafından yapılmayıp, şüpheliler Serter Koçak, Ömer Doğan ve Erhan Cihangir tarafından yapıldığı kaydedilen iddianamede, "Akıncılar Üssü'nden kaçan darbeye teşebbüs eden şüphelilerin yakalanıp peyderpey kışla jandarma karakoluna getirildikten sonra kışla jandarma karakolundan dışarıdan 20-25 kişi civarında resmi kıyafetli polislerin yine resmi polis araçlarıyla geldikleri, Serter Koçak, Ömer Doğan ve Erhan Cihangir'in ise 16 Temmuz tarihinde öğleden sonra kışla jandarma karakoluna sivil bir araçla geldikleri, geldikten sonra şüphelilerle ilgili mülakat yapmaya başladıkları ve bu mülakatların jandarma kışla karakolunun bahçesinde karakol binasının yan tarafından devam ettiği" kaydedildi.

ADİL ÖKSÜZ'ÜN KİM OLDUĞUNU SORMUŞ
Darbe girişimi gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğünün bombalanması nedeniyle İstihbarat Şube'nin görevini yerine getiremediği, bu nedenle Adil Öksüz'ü sorgulayan şüpheli Serter Koçak'ın mülakat esnasında Adil Öksüz'e kimliği hakkında sorular sorduğu, Öksüz'ün şüpheli tavırları üzerine daha önceden Elazığ'da birlikte görev yaptıkları Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığında görevli Bilge Kağan Aksoy'u cep telefonundan aradığı belirtilerek, "Bilge Kağan Aksoy tarafından telefonla Serter Koçak'a, Adil Öksüz'ün FETÖ'nün mahrem imamı olduğu bilgisinin aktarıldığı, bu bilgi aktarımını 16 Temmuz tarihinde henüz adli makamlara çıkarılmadan önce öğleden sonra yaptığı belirlenmiştir" ifadelerine yer verildi.
DEVAMI BAŞBAKANLIKTAN SONRA NERELERE DOKUNACAK GÖRECEĞİZ...
İddianamede, Başbakanlık Müşaviri olarak görev yapan Ali İhsan Sarıkoca’nın Adil Öksüz’ü gözaltındayken ziyaret ettiği belirtildi. Hazırlanan iddianameye göre; Başbakanlık Müşaviri Sarıkoca Kışla Jandarma Karakolu'na gelerek Adil Öksüz'le görüştü. Yine iddianameye göre; Başbakanlık Müşaviri Ali İhsan Sarıkoca'nın 17-25 Aralık sürecinden sonra FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün elebaşısı tarafından Bank Asya'nın kurtarılması amacıyla çağrı yaptığı dönemde, 2014 yılı Ocak ayında 21.930.00 TL Bank Asya'ya para yatırdığı anlaşıldı.İddianamede, 4 şüpheli hakkında "silahlı örgüt üyesi olmamakla birlikte silahlı örgüt adına suç işleme, görevi kötüye kullanma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, suçluyu kayırma", 21 şüpheli hakkında "görevi kötüye kullanma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, suçluyu kayırma", 2 şüpheli hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma, görevi kötüye kullanma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, suçluyu kayırma" ve bir şüpheli hakkında ise "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme ve suçluyu kayırma" suçlarından hapis cezası isteniyor.

İDDİANAMEDEKİ O BÖLÜMLER"
(...) Şüpheli Ali İhsan Sarıkoca'nın 15/07/2016 tarihinde Başbakanlık Müşaviri olarak görev yaptığı, 17-25 Aralık sürecinden sonra FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün elebaşısı tarafından Bank Asya'nın kurtarılması amacıyla çağrı yaptığı dönemde, şüphelinin 2014 yılı Ocak ayında 21.930.00 TL Bank Asya'ya para yatırdığı,Şüphelilerden Serter Koçak'ın, Adil Öksüz'ün FETÖ'nün mahrem imamı olduğunu öğrendikten sonra bu konuyu Cumhuriyet Başsavcılığına ya da İl Emniyet Müdürü ya da İl Valisine bilgiyi hemen ulaştırılması için gerekli çabayı sarf etmeden Adil Öksüz'ün FETÖ'nün imamı olduğunu emniyet ya da jandarma bünyesinde görev almayan şüpheli Ali İhsan Sarıkoca'ya bildirdiği ve Ali İhsan Sarıkoca'nın Kışla Jandarma Karakoluna geldiği, Ali İhsan Sarıkoca'nın Emniyet ya da Jandarmada kolluk olarak görevli olmamasına rağmen Kışla Jandarma Karakoluna gelip Adil Öksüz ile görüştüğü, Adil Öksüz ile görüştükten sonra Adil Öksüz'ün FETÖ'nün imamı olduğunu öğrendiği, görevi ve yetkisi olmadığı halde Kışla Jandarma Karakoluna gelerek Adil Öksüz ile görüşmeler yaptığı ve bu konuda Adil Öksüz'ün Kışla Jandarma Karakolundan İl Emniyet Müdürlüğüne getirilmesini sağlamayan Serter Koçak ile çok sayıda telefonda görüşmeler yaptığı, 17/07/2016 tarihinde karayolu ile Ankara'dan İstanbul'a doğru hareket ettiği, Adil Öksüz adliyeden serbest bırakıldıktan sonra 18/07/2016 tarihinde saat 08:04'de Ankara Esenboğa Havalimanı'nda telefon görüşmesi yaptığı ve havayolu ile İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'na gittiği, Adil Öksüz'ün telefonunun 18/07/2016 tarihinde saat 11:10 ve saat 22:48'de İstanbul/Üsküdar baz istasyonundan hizmet aldığı, 18/07/2016 tarihinde şüpheli Ali İhsan Sarıkoca'nın telefonunun da İstanbul ili Beyoğlu ilçesi baz istasyonundan hizmet aldığının tespit edildiği, şüpheli Ali İhsan Sarıkoca'nın  üzerine atılı Örgüt Üyesi Olmamakla Birlikte Örgüt Adına Suç İşleme ve Suçluyu Kayırma suçlarını işlediği anlaşıldığından şüphelinin eylemlerine uyan; TCK.md. 220/6 delaletiyle TCK.md.314/2, 3713 Sayılı TMK.md.3, TMK.md.5/1, TCK.md.53/1,   TCK.md.283/1, TCK.md.283/2, TCK.md.53. gereğince CEZALANDIRILMASINA karar verilmesi (...)


Soruşturma kapsamında 4 şüpheli hakkında "silahlı terör örgütü üyesi olmak", "silahlı terör örgütü adına suç işleme", "görevi kötüye kullanma", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve "suçluyu kayırma" suçlarından dava açıldı. Öte yandan 21 şüpheli hakkında "görevi kötüye kullanma", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve "suçluyu kayırma suçlarından" kamu davası açıldı. Ayrıca 2 şüpheliye de "silahlı terör örgütüne üye olma", "görevi kötüye kullanma", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve "suçluyu kayırma" suçlamaları yöneltildi. Bir şüpheli hakkında ise "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" ve "suçluyu kayırma" suçlamalarından kamu davası açıldı.Hakkında dava açılan şüpheliler, şöyle:

"Osman Gök, Zeki Çınkır, Kenan Gülbay, Murat Bayrak, Serter Koçak, Hüsrev Arslan, Murat Bozdoğan, Erhan Külah, Abdulsamet Gürler, Ahmet Camgöz, Erol Özdemir, İlyas Kaytancı, İsmail Uçar, Semih Kaman, Serkan Çoraplı, Yusuf Gül, Erhan Cihangir, Ömer Doğan, Gökhan Yücel, Mehmet Akbaş, Alp Aslan, Hakan Kutlu, Kadir Yılmaz, Yakup Altundağ, Mehmet Gökcehan, Mustafa Kalkan, Bilge Kağan Aksoy, Ali İhsan Sarıkoca"


ADİL ÖKSÜZ TÜRKİYE'DEN ÇIKAMADI TAHMİNİMİZCE AŞAĞIDA RESMİ OLAN YERDE SAKLANIYOR


 
Sorumuza Cevap Bekliyoruz; Adil Öksüz MİT Ajanı mı?
FETÖ lideri Fethullah Gülen, bizzat onayladığı 15 Temmuz darbe girişimi için "tiyatro" benzetmesi yapmıştı.FETÖ'cüler bu yalanı desteklemek için darbe planını onaylatmak amacıyla 11 Temmuz'da ABD'ye gidip 13 Temmuz'da dönen Adil Öksüz'ün Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) elemanı olduğuna dair sahte bir dokümanı servis ettiler. Belge bugünlerde yeniden ortalıkta dolaşıyor.
Kitaplara giren sahte dokümana göre Adil Öksüz, MİT içinde İstihbarata Karşı Koyma Başkanlığı'na (İKK) bağlı çalışan "Timsah" kod adlı bir ajan. Dokümanın altında Şube Müdürü olarak M. D. ve İKK Başkan vekili olarak S. A.'nın ismi ve imzaları var.
Peki bu belge gerçek mi, ‘Adil Öksüz MİT Ajanı mı?’  
 
ferkgherg
Altındaki imzalar? İmzalar başka dokümanlardan kesilip sahte belgeye eklenmiş. İmza sahipleri M. D. ve S. A., dokümanın düzenlendiği 10 Eylül 2014 tarihinde o görevlerde bulunmuyordu. Belge ilk kez darbeden 3 hafta sonra dolaşıma sokuldu. Ardından 18 Kasım 2016 günü Deniz Bayrak adına açılmış @denizbayrak83 isimli twitter hesabı üzerinden servis edildi.
KARAKOL BAHÇESİNDE "FETÖ'NÜN İMAMISIN" DİYE BAĞIRMIŞ
İddianamede, Serter Koçak'ın Öksüz'ün FETÖ'nün mahrem imamı olduğunu öğrenmesi üzerine Kışla Jandarma Karakolunun bahçesinde bulunan görevliler ve darbeye teşebbüs eyleminden dolayı yakalanan şüphelilerin de duyacağı şekilde Öksüz'ün FETÖ'nün mahrem imamı olduğunu söylediği belirtilerek, "Bu şekilde Adil Öksüz'ün FETÖ'nün mahrem imamı olduğu Cumhuriyet Başsavcılığına sorgusu için getirilmeden önce öğrenildiği, Serter Koçak'ın Adil Öksüz'ün FETÖ'nün imamı olduğunu bahçede bulunan herkes tarafından görülecek ve duyulabilecek şekilde Öksüz'e, 'İmamsın oğlum, bundan sonra sen bizdesin, seninle daha sonra özel ilgileneceğim' diye söylediği, yine Koçak'ın diğer şüphelilere dönüp, 'Bu sizin imamınız, size emirleri bu getiriyor. Koskoca albay olmuşsunuz şu adamdan emir alıyorsunuz, görün işte halini. Sizin üstlerinize akıl hocalığı yapan kişi budur işte, sizin üstlerinize bu akıl veriyor. Görüyor musunuz imamınızı? Bu sizin imamınız, emirleri bundan alıyorsunuz. Gelsin kurtarsın, kurtarabiliyorsa sizin Fetullahınız. Bu buranın imamı, ben öğrendim sizin büyüklerinize akıl hocalığı yapan, emirleri veren bu. Bu gördüğünüz kişi sizin üstlerinize emir ve akıl veren imamıdır, hava kuvvetleri imamıdır' şeklinde beyanlarda bulunduğu, bahçede bulunanlar tarafından duyulduğu ve öğrenildiği anlaşılmıştır" denildi.
ADİL ÖKSÜZ'ÜN İMAM OLDUĞUNU ÜST AMİRLERİYLE PAYLAŞMIŞ
Serter Koçak'ın bu bilgiyi üst amiri olan Gökhan Yücel'e ilettiği, Yücel'in de aynı saatlerde Ankara İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü olan Alp Arslan'a ilettiği, ayrıca Gökhan Yücel'in FETÖ ile mücadele konusunda görevli Başkomiser Mehmet Akbaş'ı da telefonla arayarak bilgilendirdiği belirtildi. İddianamede, Öksüz'ün sorgusu için Cumhuriyet Başsavcılığına getirilmeden önce FETÖ'nün imamı olduğunun, darbeye teşebbüsten yakalanıp Kışla Jandarma Karakolunda bulunan darbeye teşebbüs eyleminin şüphelileriyle mülakat yapan Serter Koçak, Ömer Doğan ve Erhan Cihangir ile bu polis memurlarının amirleri pozisyonunda olan Gökhan Yücel, Mehmet Akbaş ve Alp Arslan tarafından öğrenildiği, ancak şüpheli Alp Arslan'ın bu bilgiyi üst amirlerine, İl Emniyet Müdürü ya da İl Valisi'ne veya İl Emniyet Müdürlüğünün adli birimine, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne ya da Cumhuriyet Başsavcılığına iletmediği vurgulandı. Şüpheli Alp Arslan'ın ifadesinde böyle bir bilginin kendisine iletilmediği ya da hatırlamağını söylediği ancak Mehmet Akbaş ve Gökhan Yücel'in ifadelerinin Arslan'ı yalanladığı anlatıldı.(Abdullah Sarıca /İHA) 

SEVGİLİ OKUYUCULARIMIZ HALA EMNİYET'İN, İSTİHBARAT'IN, ADLİYELERİN TEMZİLENDİĞİNİ DÜŞÜNMEYE DEVAM ETSİN,
(NAMUS VE HAK KAVRAMINA YAŞAYARAK SAHİP ÇIKANLARI TENZİH EDERİZ)
TEMİZ DEĞİL HALA DİYEN BİZLERİDE SAÇMALAMAKLA, DELİRMEKLE, LÜZUMSUZLAŞMAKLA İTHAM ETSİN, HATTA O KADAR SATILMIŞ İSE KONUŞTUĞUMUZ,YAZDIĞIMIZ,SOHBET ETTİĞİMİZ YERLERDEN BİZ ÇIKAR ÇIKMAZ GİRSİN, ELİNDE BİLGİ,BELGE OLMADIĞI HALDE FETÖYE HİZMET EDER GİBİ,HEM HAKKIMIZDA İFİTRALAR ATSIN,HEMDE, BU KURUMLARIN ARTIK TEMİZ VE GÜVENİLİR OLDUĞUNA İNSANLARI İNANDIRSIN,ŞEREFSİZLİK MUTLAKA CEVAP BULACAK BİR DURUŞ ŞEKLİDİR,MÜDDEİ İDDİASINI İSPATLA MÜKELLEFTİR.
SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ  SÖYLÜYOR,BİZ YAZIYORUZ İSPATIMIZ BU YA SİZİN İSPATINIZ NE ?
Dubai merkezli Rotana Televizyonu'na konuşan Erdoğan, Türkiye ile bölgedeki gelişmeleri ve Mısır'la ilişkileri değerlendirdi. Erdoğan, FETÖ Terör Örgütü'ne "kanser hücresi" gibi muamele ettiklerini belirterek, "Örgüt mensuplarını, devletin bekası için kamu kurum ve kuruluşlarından ihraç ediyoruz. Darbe yaparak devleti ele geçirmeyi planlayan bu örgüttür. Mensupları, 15 Temmuz'da aceleyle giriştikleri darbede kendi kendilerini deşifre etti." ifadesini kullandı. "Bu yapıya bağlı kişileri tanıyorduk ancak hain olduklarını bilmiyorduk." diyen Erdoğan, FETÖ'nün dini cemaat olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, terör örgütü olduğunu vurguladı.