BİR Ç.ŞLİ YAMYAMLARIMIZ EKSİKTİ! BİR Ç.ŞLİ YAMYAMLARIMIZ EKSİKTİ!
3 PKK'lı kadının Paris'te öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturmada önemli bir gelişme yaşandı.





Fransız polisi, cinayetin tutuklu tek zanlısı Ömer Güney’in MİT yetkilileriyle yaptığı öne sürülen telefon görüşmesini inceledi ve kayıtlardaki sesin "çok büyük bir olasılıkla" Ömer Güney’e ait olduğunu belirledi. 
Fransız Le Parisien gazetesinin haberine göre, Fransız polisi, Ömer Güney’in MİT yetkilileriyle yaptığı öne sürülen dokuz dakikalık telefon görüşmesini incelemeye aldı.
Suikastin birinci yıldönümünde çıkan kaydın incelemesi tamamlandı. Uzmanların yaptığı incelemenin sonucuna göre, kayıtlardaki seslerden biri büyük ihtimalle tutuklu bulunan kişiye yani Ömer Güney'e ait.
Fransız emniyetinin Lyon’daki laboratuvarına gönderilen ses kayıtlarını inceleyen uzmanlar,"İncelemelerimiz sonunda, sesin başka bir şahsa ait olduğu ihtimalinden ziyade, çok yüksek bir olasılıkla tutuklu şahsa ait olduğunu tespit ettik" dedi.
Uzman raporuna Güney’in avukatı tepki gösterdi, Avukat Anne-Sophie Laguens, "olasılık ifadesi kesinlik içermez" dedi.
Tetikçi Güney’e ait olduğu iddia edilen ses kaydında Güney’in iki MİT mensubu ile yaptığı cinayet planının anlatıldığı iddia ediliyor. Görüşmede kimlerin öldürüleceği, nasıl kaçacağı, silahın nasıl temin edileceği gibi detaylar yer alıyor.
İki kişi Güney’e silah alması için maddi yardım sözü verirken, Güney silahı Belçika’dan alacağını söylüyor.
Ses kaydında, suikasta kurban gidecekler arasında Sakine Cansız’ın yanı sıra Remzi Kartal’ın da aralarında bulunduğu birçok Kürt siyasetçinin adı geçiyor.
‘Başıma bir şey gelirse’
Kaydı internete yükleyen kişi Güney’in yakını olduğunu ve Güney’in suikast talimatını MİT’ten aldığını, MİT’in onu kullandığını iddia ediyor. Söz konusu kişi Güney’in bu kişilerle yaptığı bir görüşmeyi kayda aldığı ve bu kaydın bazı yerlerini başına bir iş gelirse saklaması ve gerektiğinde yayınlaması için kendisine verdiğini ifade ediyor.
ANF: Çok kişi doğruladı
PKK’ya yakın internet sitesi ANF’de ses kaydına ilişkin haberde ise ANF’nin görüştüğü çok sayıda kişinin kayıttaki sesin Ömer Güney’e ait olduğunu doğruladığı belirtildi. Çelişkilere dikkat çekilen haberde “şu ana kadar sorgu hakimlerine/savcılarına ‘ben cinayeti işledim’ itirafı yapmayan Güney’in katil zanlısı olduğu soruşturmada değişen ne, neden bunları şimdi açıklama gereği duyuyor?” ifadeleri yer aldı.
Haberde Güney’in esas hedefin Sakine Cansız olduğu, diğer iki kadını eylem sırasında orada bulundukları için öldürmek zorunda kaldığı yönündeki ifadenin de ses kaydından bağımsız eklendiği öne sürüldü. Cansız’ın isminin sadece ses kaydında “Abram kelimesine atıfla (Abla-Sakine Cansız) diye yazıldığı, ANF’nin ulaştığı kaynakların Paris’te Gençlik Meclisi Çalışanı bir kişinin çevresi tarafından “Abram” diye çağrıldığı belirtildi.
Yine zamanlama
Ses kaydına ilişkin haber yorumlarda PKK yöneticilerinden Cemil Bayık’ın Paris cinayetlerinde “cemaatin parmağı olabileceği” iddiası ile KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Bese Hozat’ın “Katliam paralel devletin işi” sözleri de anımsatılarak zamanlamaya da dikkat çekildi. 
Suikast öncesi 8 kez Ankara’ya gitti geldi
Ömer Güney’in 9 Ocak 2013’te Paris’te işlenen cinayetlerden 19 gün önce Ankara’ya geldiği iddiaları ortaya atılmıştı. İddialara göre Güney, Türkiye’ye sekiz kez giriş çıkış yapmış ve her seferinde üç beş gün süreyle kalmıştı. Bazı haberlerde güvenlik güçlerine dayandırılan iddialara göre, Güney Çankaya’da beş yıldızlı bir otelde çeşitli tarihlerde toplam 20 gün kalmıştı. Güney’in 3 bin liralık otel parasını da nakit ödediği öne sürülmüştü. Güvenlik güçleri, odasındaki telefondan aradığı numaraları ve otelin internet ağından gönderdiği mailleri de tespit etmişti. Güney, bir önceki ziyaretini ise 22-30 Ağustos 2013’te Ömer Ziya Güney ismiyle İstanbul’dan yapmıştı.
Kaçış yolunu bile anlatmış
Ses kaydında Ömer Güney MİT mensubu olduğu belirtilen kişilerle görüşmesinde babasının bu işlere meraklı olduğunu ve MİT’e ilk ayak bastığında babasının kendisini zorladığını ama sır vermediğini belirtiyor. Babasının sülalesinde MİT mensupları olduğunu ancak kendisinin bu kişileri tanımadığını belirten Güney, kendisine verilen cep telefonlarının şifreli, bilgisayarının temiz olduğunu belirtiyor. Fransız birimlerinin kendisini takip ettiğini belirten Güney, kendisi ile bir temas olmadığını da kaydediyor. Güney, “Abram” diye ifade ettiği “Ablam” diye kodlanan Sakine Cansız gibi meclis divan başkanı Halil İbrahim Gündoğdu’nun Avrupa’dan PKK’ya 200 kişilik katılım sağladığını, ormana tuvalet ihtiyacınını gidermek istediğinde öldürebileceğini aynı şekilde Nedim Sever’i ve “Şiyar” denilen kişiyi de öldürebileceğini ancak izin gelmediği için bunu yapmadığını anlatıyor. Güney, MİT mensubu denilen kişilere tanıdıkları aracılığı ile Belçika’dan çift silah alacağını, üç şarjör ve beş kutu 9 mm mermi sipariş ettiğini ve iki kişinin maddi destek vereceğini ifade ederken yaptığı planın ayrıntıları hakkında da açıklama yapıyor.
Güney, takipte olduğu kişilerin girdiği derneğin önünde iki yol olduğunu, orayı takip eden istihbaratçıları bile bildiğini anlatırken diğer kişiler de Güney’e çok önemli olduğunu belirterek kameraları, kaçma çıkış yollarını tespit edip etmediğini mesafelerine kadar soruyor. Güney suikast sonrası araçla mı yoksa yaya olarak mı kaçacağına kadar anlatırken önce kimin öldürülüp öldürülmeyeceği konusunda da söz konusu kişilerle fikir alışverişinde bulunuyor.
Bozdağ: MİT’e atılan iftira
Adalet Bakanı bekir bozdağ: Devletin herhangi bir biriminin hukuk dışına çıkması söz konusu değildir. Kadın teröristlerle ilgili MİT veya diğer birimlerin isminin karıştırılması tamamıyla bir iftira kampanyasıdır. Bunlar yazılıp çiziliyor medyada görüyoruz. Biz de konunun araştırılmasını maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını, katilin arkasındaki gerçek azmettiriciler kimse deşifre edilmesi için soruşturma devam ediyor. Ortaya gerçekler çıktığı zaman paylaşılacaktır.”
 


BU RESİM SADECE ONGUNHABER.COM'DA (SUİKAST'DEN 6 DAKİKA SONRA ÖMER GÜNEY OLAY MAHALLİNDE CENAZELERİ İZLİYOR)