12 Eylül öncesinde 13 arkadaşını toprağa vermiş olan Prof. Dr. Namık Açıkgöz, Ülkücü arkadaşı Dursun Önkuzunun katledilişini unutamıyor...






Önkuzu; solcular tarafından basılan okulda; “ciğerlerine bisiklet pompasıyla hava basıldıktan” sonra, binanın 4. katından atılarak katledilmişti... Şimdi Prof. Açıkgöz, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na soruyor: “Önkuzu’nun katledildiği o eylemde siz de var mıydınız?” 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun öğrenci kılıklı eylemcilere niçin sahip çıktığı anlaşıldı. Öğrencilik yıllarında kendisi de sol bir örgüt mensubuydu ve Ankara’daki tüm eylemlerin içinde yer alıyordu. Hatta 1970’te ülkücü Dursun Önkuzu’nun solcu militanlar tarafından öğrencisi olduğu Ankara Erkek Teknik Öğretmen Okulu’nun 4. katından atılarak katledildiği baskında da bulunmuş olabileceği belirtiliyor. 

44. YILDIR FAİLİ MEŞHUR ŞEHİT ÖĞRETMEN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu o dönem Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi (AİTİA) öğrencisiydi ve 1968 kuşağının sol görüşlü bir üniversitelisi olarak Sosyal Demokrasi Dernekleri Federasyonu Bilim Kurulu’nda görev alıyordu. Kılıçdaroğlu sol görüşlü bir üniversiteli olarak özellikle ülkücülere karşı gerçekleştirilen eylemlere de katılıyordu. İddiaya göre, Kılıçdaroğlu, 23 Kasım 1970 günü Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’na(ETYÖO) yapılan baskın eyleminde de yer aldı. 

CİĞERLERİNE HAVA BASIP, 4. KATTAN ATTILAR 
Solcu öğrencilerin baskınıyla başlayan ve 4 gün süren o eylemde ülkücü öğrenci Dursun Önkuzu ETYÖO’nun 4. katından atılarak katledildi. Dursun Özkuzu, işgal altındaki okulda solcu grup tarafından yakalanıp üç gün süren ve bisiklet pompasıyla ciğerlerine hava basmaya varan ağır işkenceler yapıldıktan sonra, 23 Kasım 1970 günü, okulun dördüncü katından aşağıya atıldı. 

PROF. AÇIKGÖZ SORDU 
Bir arkadaşı (Merhum Selçuk Duracık) 12 Eylül darbecileri tarafından katledilmiş ve gene 12 Eylül öncesinde can-ciğer 13 arkadaşını toprağa vermiş biri olan Prof. Dr. Namık Açıkgöz, “O eylemde Kemal Kılıçdaroğlu da var mıydı” sorusunu gündeme getirdi. Prof. Açıkgöz, 25.07.2010 tarihli Vakit’teki yazısında, ülkücü şehidin son mektubunu okurken gözyaşlarına hakim olamayan Başbakan Erdoğan’a tepki gösterirken, 12 Eylül olaylarında hayatlarını kaybeden ülkücülerin adlarını ağzına almayan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla ilgili şu soruyu yöneltiyor: “Ankara’daki her eyleme katıldığı bilgisi internette dolaşan Kemal Bey, 23 Kasım 1970 günü Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’na yapılan baskın eylemine katılmış mıydı?” 

ANKARA’DAKİ HER EYLEME KATILIYORDU 
Prof. Açıkgöz’ün yazısı şöyle: “Kemal Bey, Başbakan’ın ağlamasını eleştirdiği konuşmasında, sadece bir devrimci gencin adını anmamalıydı... Ülkücü gruptan katledilenlerin de adlarını anmalıydı... Kemal Bey, katledilen ülkücülerin adlarını niye anmadı? Yoksa Arıtman ve Arat’ın karşı duruşundan mı çekindi? Veya o zamanın eylemcileri olup şimdi çoğu kendi tabanı olan seçmeninden mi korktu? 

Yoksa bizim bilmediğimiz başka bir sebebi mi var? Merak ediyorum. Meselâ Ankara’daki her eyleme katıldığı bilgisi internette dolaşan Kemal Bey, 23 Kasım 1970 günü Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’na yapılan baskın eylemine katılmış mıydı? O yıllarda, öğrencisi olduğu AİTİA’dan kalkıp DTCF’deki eyleme bile katılmış olan Kemal Bey, o gün, ETYÖO’nun 4. katından atılarak katledilen ülkücü Dursun Önkuzu’nun katledildiği eylemde yer almıştı da, ondan mı katledilen ülkücülerin adını ağzına almıyordu? Bir şey bildiğimden sormuyorum bunu... Sadece yukarıda da dediğim gibi ‘her eyleme katıldığı’ ve AİTİA’dan kalkıp taa Sıhhiye’deki DTCF’ye eyleme gittiğine göre, Erkek Teknik Yüksek Öğretmen’e de gitmiştir belki Kemal Bey. Acar gazeteciler bir araştırsa da ortaya çıkarsa. Kılıçdâr-zâde Kemal Bey, o eyleme katılmadıysa ne âlâ; seviniriz. Ama ya katıldıysa?...” 

KILIÇDAROĞLU’NA SORULAR 
CHP lideri Kılıçdaroğlu, konuyla ilgili sorularımızı cevapsız bıraktı. Yazılı olarak da ilettiğimiz sorularımıza Kılıçdaroğlu’ndan bir cevap gelmemesi dikkat çekti. Kılıçdaroğlu’na şu soruyu yönelttik: “AİTİA’da öğrenci iken Ankara’daki tüm eylemlere katıldığınızı açıklamıştınız, 23 Kasım 1970 günü ETYÖO’da yapılan baskın eyleminde de yer aldınız mı? Bu eylemde Dursun Önkuzu adlı öğrencinin ETYÖO’nun 4. katından atılarak öldürülmesi hakkında bir bilginiz var mı?” 

Tam Uzaya Çıktık, LPG'ye Zam Geldi Tam Uzaya Çıktık, LPG'ye Zam Geldi

KILIÇDAROĞLU CEVAP VERMELİDİR!
Oysa, bu “vahşi cinayet”e bir açıklama getirmelidir!..
Meselâ,
Diyebilir ki;
“Evet; diğer solcu öğrenciler gibi, okul baskınına ben de katıldım... Ama, Dursun Önkuzu’nun ciğerlerine pompayla hava basılması olayında ben yoktum... Ben, o esnada şuradaydım!..
Yine, Dursun Önkuzu’nun dördüncü kattan atılması eyleminde de yoktum... Benim o vahşi cinayetle bir ilgim yoktur!.. O insanlık dışı cinayeti işleyenler, filanca filanca kişilerdir... Ben, o esnada, okulun filanca yerindeydim!”
Bunları söyleyebilir!..
Ya da, diyebilir ki;
“Ben, o baskının hiçbir aşamasında yoktum!.. Prof. Namık Açıkgöz, beni, herhalde başkaları ile karıştırdı!”
Oysa, Prof. Açıkgöz, iddialı;
“Kemal Kılıçdaroğlu, okulun basılması ve işgal edilmesi eyleminde vardı!”
Şimdi, Kılıçdaroğlu’na düşen;
¥ BİR: O yıllarda, Sosyal Demokrasi Dernekleri Federasyonu’nda görevli olmadığını, belgelerle ispatlamaktır!..
¥ İKİ: Teknik Öğretmen Okulu baskınına katılmadığını, çünkü 23 Kasım 1970 günü, başka bir yerde bulunduğunu belgelemektir!..
¥ ÜÇ: Baskın eylemine katıldıysa, bile; Dursun Önkuzu’nun ciğerlerine “bisiklet pompasıyla hava basanlar” ve “4. kattan atanlar” arasında bulunmadığını; “şahit”ler getirerek, “yer ve saat göstererek” ispatlamaktır!..
Zira, iddia “korkunç”tur!..
İnanın, haberi okurken bile tüylerim diken diken oldu... Hayır, Bay Kılıçdaroğlu’nun bu kadar “gözü dönmüş”, bu kadar “vahşi”, bu kadar “insanlıktan çıkmış bir canavar” ve “gözlerini kan bürümüş bir katil” olabileceğine asla ihtimal vermiyorum!..
Ama, Prof. Namık Açıkgöz, ısrarla; “O baskında Kılıçdaroğlu da vardı” dediğine göre, Bay Kılıçdaroğlu, hiç olmazsa “eylem arkadaşları”nın kimler olduğunu açıklamalı ya da; “Yalan!.. İftira!..” diye haykırmalıdır!..
Ama, mutlaka konuşmalıdır!..
Çünkü, ortada “ithal bir dedikodu” değil, “yerli bir iddia” vardır ve son derece de “korkunç”tur!..
Evet, evet;
Bay Kılıçdaroğlu mutlaka konuşmalı ve bu “korkunç iddia”ya, bu “hunhar cinayet”e bir açıklama getirmelidir!..

KEMAL-CEMAL VAK’ASI!
Eğer bu “vahşet”e bir açıklama getirirse, yine bir “cinayet” olayını soracağım kendisine!..
Hani, kendisinin ifadesiyle, “soğanla kırmızılaştırdığı yumurtaları” sattığı Bingöl’ün Genç ilçesindeki “gençlik yılları” var ya, işte orada “Cemal” adlı bir arkadaşının “nasıl öldürüldüğünü” soracağım kendisine!..
1965 yılında, Genç ilçesinde Cemal’i kim öldürdü ve Kemal Bey o esnada neredeydi?..
“1965’teki bu cinayeti” de soracağım Bay Kılıçdaroğlu’na... Ama önce, “Dursun Önkuzu cinayeti”ni anlatsın!..
Tabiî; “şahit”lerle, “belge”lerle!..
Kendisinden “açıklama” bekliyoruz...