Kamuoyunda uzun süre konuşulançalınan sorularla ilgili tartışmaya Gülerce bir açıklık getirdi. ilgili Gülerce sorularının önceden birilerine gittiğini söyledi ve bu konuda şahit olduğu bir olayı anlattı. Kadrolaşma meselesine de değinen Gülerce "Bürokratlar cemaatten gelecek emirle hareket ediyorlardı." dedi.
İşte Gülerce'nin O Sözleri.
"ÇALINAN SORULARI ALANLAR OLDULAR"
Akademisyenlerden birine İngilizce sorulan önceden vermeyi teklif ediyorlar. Arkadaş ağlayarak "Kul hakkına girer diye almadım'" diyor. Ama bir arkadaşı almış. "Sen niye alıyorsun" diye sorulduğunda da "Biz varken oralara düşmanlar mı gelsin" demiş. Demokrasiyi savunduğunuz halde bürokrasideki makamları dostların ve düşmanların olduğu makamlar olarak görmek.
"CEMAATTEN TALİMAT ALIYORLARDI"
Hüseyin Gülerce'nin "Cemaat ve devlette kadrolaşma" konusundaki fikirleri şöyle: "Bürokrasiye insan yetiştirilmesine... Evet... Yetiştirilen insanların bürokraside bir yerlere gelmesine evet... Ama o insanların neyi nasıl yapacaklarını Cemaat'ten aldıkları talimatla yerine getirmelerine hayır. Bunu demokrasi içinde savunmak mümkün değil. Benim sigortamın attığı yer de burası"
Gülen Cemaati'yle özdeşleşen paralel yapının dershaneleri ve 'ev' adı verilen 'abi','abla' lakaplı öğretmenlerince gerçekleştirilen kaçak öğrenci kurslarında, öğrencilerin sürekli 'Askeri lise ya da polis okulu sınavlarına gir' baskısının altındaki gerçek iki örnekle ortaya çıktı. 1991 yılında İstanbul Sarıyer'de Gülen'in evlerinde ders çalışan G.Ç., askeri lise sınavına gir baskısını yaşadığını belirterek, "Aylarca ders çalıştık. Sınavdan önceki akşam 'Bunu ezberleyin' diye test verdiler. Sabah ezberlediğimiz testteki sorular sınavda aynen çıktı. Çalıntı soruyla başarı yakalayan 3 arkadaşım yarbay oldu. TSK'da kritik görevlerdeler" dedi. 2009 yılında da Düzce'de cemaatin dersanesine giden Ş.K. adlı öğrenciye de askeri lise sınavından bir gece önce sorular ezberletildi.