BİR Ç.ŞLİ YAMYAMLARIMIZ EKSİKTİ! BİR Ç.ŞLİ YAMYAMLARIMIZ EKSİKTİ!
"Terörün Hürriyet'i olmaz" sloganıyla Hürriyet'e taşlı sopalı baskın düzenleyen grubun organizatörü, eski milletvekili Abdurrahim Boynukalın'ın  tweetleri sosyal medyanın gündemine oturdu.



Her ne Kadar Sevmesek ve Onaylamasak da Bazı Medya Kuruluşlarına,Baskın veren ekibin başındaki Karamanlı Sanayici Bir Aile’nin Evladı ve İstanbul Milletvekili Abdürrahim Boynukalın düne kadar Fethullah Gülen'i, Öcalan'ı öven, şehitliği küçümseyen Tweetler atan da bir Rüzgargülü Olduğunu Düşündürdü.


29 aralık 2011 Şırnak'taki köylülerin bombalanması olayı üzerine oluşan vicdan körlüğünü yazmış Milat Gazetesi'nde ki köşesinde;

'içimiz yanıyor. midemize kramplar giriyor.
yıllarca bu ülkenin “türkiye türklerindir” diyen elitist kemalist milliyetçi tayfasının yok ettiği, ötelediği, aşağıladığı, verimli topraklarını mayınlarla döşediği için kaçakçılığa zorladığı kardeşlerimiz bu sefer de sınırda terörist “sanılarak” katledildi.

Ekmek parası derdi dışında hiçbir insan, -20 derecede sınırlarda ailesinin 30 ferdiyle dolaşmaz.
ve hepimiz gayet iyi biliyoruz ki; güzelim ülkemizde hiçbir zaman, birileri gerçekten “zannedildiği” için yanlışlıkla vurulmaz.
bu kaçıncı aldatış? bu kaçıncı aptal yerine koyuş? hafızalarımız “polis zannettik” deyip sivil vuran pkklıların sınır karakoluna geldiğinde “çoban zannedilip” gencecik insanları öldürdüğü görüntülerle dolu.

uludere’de insanlar katledildi. lafı dolandırmanın anlamı yok. “kürtlere bütün haklarını vereceğiz” açıklamasıyla yeniden başlaması öngörülen demokratik açılım, birileri tarafından akamete uğratılmak isteniyor. yanlış istihbaratlar havada uçuşuyor ve her zaman ki gibi ölmemesi gerekenler ölüyor.
beni esas üzen ve şaşırtan ise bizim camianın insanlarının suskunluğu, umarsızlığı. anlayamıyorum.
aralarında ortaokul, lise öğrencilerinin bulunduğu sivil bir gruptan bahsediyoruz.
aslında son yıllarda coğrafyadaki bütün bir değişim dalgasının bayraktarlığına soyunan türkiye’nin en geniş kitlesini, bu cümlelerle ikna etmeye çalışmak bile ne kadar onur kırıcı.
hassasiyetimiz filistin’den, suriye’den, tunus’tan mı ibaret?
mavi marmara kahramanlıklarını yıllardır dinlediğimiz abiciklerin mazlumder’in düzenlediği gıyabi cenaze namazına katılanları bdplilerle eş tutarak öteleme çabası hangi vicdan körlüğünün, hangi siyasi algı tutulmasının eseri?
pkk ve tsk’nın bir türlü temizlenemeyen karanlık kısımlarıyla devam eden bu kanlı gösterinin izleyicisi, yaşatılan utancın sahiplenicisi olmak zorunda mıyız?
genelkurmay başkanı’nın belki de tarihteki en demokrat komutan olması, yaşanan katliamı görmezden gelmemize mi sebep oluyor?
ne zamandan beri tsk ve devletin her kademesi dokunulmaz kutsallar oldu bizim için?
kusura bakmayın. biz, vicdanlı insanlar mazlumun yanında olmak için onlarda mazlumluk dışında ikinci bir özellik aramayız.
bu noktadan sonra yapılması gerekenler açık ve net… en kısa zamanda bu katliamı yapan suçluların bulunması ve gereken cezanın en ağır şekilde kendilerine verilmesini istiyoruz.
aksi takdirde ismet inönü’nün bile katil mustafa muğlalı’yı yargıladığını hatırlar ve tekrar tekrar utanırız. unutmayalım; bizler de “katile katil deriz...'
 diye yazmaktaydı.

Boynukalın, 21 Mart 2013'te attığı tweet ile Öcalan hayranlığı ve "çözüm"sürecine övgülerini şöyle dile getiriyordu:
"Şu anda binlerce Türk oğlu Türk Abdullah Öcalan'ın mesajı duygulanıyorsa; artık gerçekten yeni bir dönem başlamış demektir."



28 Haziran 2013'te ise şunları söylüyordu:
"Barışı ne uğruna harcamak istiyorsunuz? En azından Abdullah Öcalan kadar ilkeli olun."


BOYNUKALIN’IN T.S.K. İLE DERDİ NE?
Manevra Uzmanı Abdurrahim Boynukalın, 10 Mayıs 2013'te nerdeyse TSK ile PKK'yı bir tutuyordu: "Tabii, ne TSK askerleri ashab-ı kiram kadar şerefli, ne de gerilla müşrikler kadar düşman.."



Hızını alamadığı belli olan Boynukalın, bu sefer de içindeki Mustafa Kemal düşmanlığını,PKK'lı teröristlerin çirkin eylemini överek kusuyor:
Tarih: 19 Ağustos 2014: "Hazır Lice'dekine el atmışken, hızınızı alamayıp bütün Atatürk heykellerini yıksanız ne hoş olur, pek de güzel olur."


Boynukalın,siyasi açıdan kıvrak manevralara sahip. PKK övgüsünün yanında El Nusra'yı da pek bir seviyor. Tarih 26 Mayıs 2013: "Allah Nusra'nın yardımcısı olsun"



BU YORUM ŞEHİTLERE HAKARET DEĞİLMİ?
Abdürrahim Boynukalın'ın şehitlik mertebesi için ettiği laflar ise "artık bu kadarına da pes" dedirten cinsten:
Tarih: 1 Temmuz 2011. "Bir de TSK'nın ve örgütün şehidliği kullanması var ya öldürüyor beni! Bırakın kardeşim biriniz laik, diğeriniz marksist lenininsttiniz hani?"



Boynukalın bir başka mesajında ise "Vicdani Ret" göndermesi yaparak, 22 Kasım 2011'de şöyle yazıyor: "Hep beraber vicdani ret muhabbetlerine mi girsek ne?"


AHMET KAYANIN MEZARINI ZİYARET




BAŞ TERÖRİST 'FETHULLAH GÜLEN' SEVGİSİ

Boynukalın'ın girişte sözünü ettiğimiz Fethullah Gülen sevgisi ise tarife sığmıyor. Milat gazetesindeki köşesinde şöyle diyor: Tarih: 19 Haziran 2012...
"Gülen Hoca'nin vatan sevgisine hepimiz şahidiz..."
27 Ağustos 2011'de ise "sabah sabah aldım elime Zaman'ı. İki arkadaşım ön sayfalarda. Bugün itibariyle cemaat beni de abone olmaya ikna etmiştir." diyerek ben de sizdenim mesajı veriyor.



ŞİKE YASASINDA VETOYU SAVUNUYOR
Bununla da bitmiyor. Boynukalın, 11 Ekim 2011'de blogundaki "İyi veto, kötü veto" başlıklı yazısında ise şike yasasında dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün vetosunu savunuyor:
"Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün şike cezalarında indirimi öngören Sporda Şiddet yasasındaki değişikliği veto etmesi ile Ak Parti hükümeti bir facianın eşiğinden döndü."



"ODATV BASKININI ALKIŞLIYOR"
Boynukalın, kişisel blogunda 20 Kasım 2011 tarihli "Kozinoğlu eceliyle ölür mü" başlıklı yazısında Odatv, Ergenekon olmak üzere kumpası ve baskınları alkışlıyordu: "Türkiye ODA TV, Balyoz, Ergenekon davalarıyla tıkanan damarlarını temizlerken, yeni anayasa süreci ile adeta kan tazeliyor. Yapılan tüm çalışmaların sonuca ulaşması için eskiden yapılan hataların teker teker, atlanmadan sorgulanması, ifşa edilmesi ve yeni döneme geçişin bu iç muhasebe sonrasında hız kaybetmeden devam etmesi gerekiyor."



MİLAT VE YENİ ŞAFAK GAZETELERİNDE YAZDI
"400 vekil olmasa da Erdoğan'ı başkan yapacağız diyen" Boynukalın, genç yaşta oldukça "başarılı" ve siyasi açıdan da "kıvrak" bir isim.
28 yaşında olan Boynukalın, yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde yaptı. İki yıl süreyle Kırıkkale Üniversitesi'nde araştırma görevlisi kadrosunda bulundu.
Önce Milat'ta ardından da Yeni Şafak'ta köşe yazarlığı yapan Boynukalın,7 Haziran'da AKPARTİ İstanbul milletvekili olarak meclise girdi.

FARZLAR ÜZERİNDEN SOSYOLOJİK İSTATİSTİKLERDE YAPABİLİYOR.

Buraya kadar becerilerinden ibretlik örnekler verdiğimiz sayın eski milletvekili artık bizce had sınırı dışına çıkarak farzların terki üzerinden   sosyolojik ve de istatistiki bir çıkarımda bulunuyor.



BU BAŞDÖNDÜRÜCÜ KONUM DEĞİŞİKLİĞİNİ TAKİP ETMEKTE HER NE KADAR ZORLANSAKTA
TAKİP DEVAM EDİYOR...