Almanya’nın dünyaca ünlü teknoloji devi Siemens’te 1988-2007 yılları arasında, 1992-2005 döneminde CEO olmak üzere, en üst düzeyde sorumluluk alan Heinrich von Pierer, yıllardır Koç Yönetim Kurulu üyesi olarak görevinde.


Almanya'da 24 Eylül seçimlerinden sonra da hükümetin büyük ortağı olma hesapları yapan ve son kamuoyu araştırmalarında yüzde 38 civarında bir oy oranına ulaşması beklenen iki Hıristiyan Demokrat parti CDU ile CSU’nun destekçileri arasında Türk iş ve siyaset dünyasının önde gelen isimleri de yer alıyor. (İsimleri ve Belgeleri bizde saklı...)


Koç Grubu yönetim kurulu üyesi ve eski Siemens CEO’larından Heinrich von Pierer’in 30 Ağustos’ta Erlangen’daki seçim gösterisinde Başbakan Angela Merkel’in başkanı olduğu CDU’yu coşkulu bir biçimde desteklemesi Savunma Sanayi ihalelrini alan Koç Gurubu (Otokar) ve yine CEO olarak görev yaptığı,Türkiye'nin ilk Rüzgar Enerjisi Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalesini Alman Siemens-Türkerler-Kalyon konsorsiyumu'nun Bürokrasi de Etkin ve Stratejik noktalarda yenilenen Türkiye Devleti adına eskiden beri devam eden Koç gurubu alışkanlığı ve Bürokratik Alman etkisi'nin devam etmesi Derin Almanya'nın Halen Türkiye'ye dolaylı olsa bile hakim olması konusunda  endişelere sebep oluyor.

Almanya’nın dünyaca ünlü teknoloji devi Siemens’te 1988-2007 yılları arasında, 1992-2005 döneminde CEO olmak üzere, en üst düzeyde sorumluluk alan Heinrich von Pierer, yıllardır Koç Yönetim Kurulu üyesi. Ünlü menajer, Türkiye'nin ilk Rüzgar Enerjisi Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalesini Alman Siemens-Türkerler-Kalyon konsorsiyumu üst yapı şirketi Siemens’in CEO’su olduğu dönemde Yunanistan başta olmak üzere uluslararası ihalelerde tartışmalı yolsuzluklara karışmak, bu çerçevede rüşvet dağıtmak ve “kara kasalar” kurmakla suçlanıyordu. 76 yaşındaki Pierer'in Türkiye karşıtı politikalara  imza atan bir siyasi çizgiye (CDU ve CSU) verdiği destek, Alman sol basınının da yakın takibinden kurtulamadı. Haftalık yayınlanan “Unsere Zeit” gazetesinin yeni sayısının kapağında Heinrich von Pierer, Merkel’in 30 Ağustos’taki Erlangen mitingine eylemli desteğiyle görüntülendi.

KOÇ GURUBU’na bağlı Otokar, Türkiye ve Ortadoğu’da ciddi oranda silah/savunma sanayisinde görev alan sermayelerden biri. Yalnızca Türkiye’de tank üretimiyle değil Umman gibi Ortadoğu ülkelerinin açtığı silah ihalelerine girmesiyle, BM Barış Gücü’nde aktif rol alan üretimiyle de dikkat çekti. Ancak bilinenler, yalnızca “buz dağının görünen kısmı” olarak karşımıza çıkıyor.

Koç sermayesinin silah tüccarlığına ilişkin dikkat çeken ihaleleri mevcut. 2014’ün son aylarında ciddi TOMA alımı gerçekleştirdiği dönemde “zırhlı araç” ihalesini alan Otokar oldu.  

SÜREKLİ TERSİ DÖNÜP DEVRİLEN,İÇİNDEN ŞEHİT ÇIKAN ‘AKREP’ İHALESİ
Emniyet’in kullandığı “akrep” olarak da bilinen zırhlı araçların ihalesini üstlenen Otokar, “4x4 Taktik Tekerlekli Zırhlı araçların tedarikini kapsayan 162 milyon TL tutarında yeni sipariş ile ilgili anlaşma imzalamış olup, ilgili teslimatların 2015-2016 yılları içinde partiler halinde tamamlanması planlanmaktadır” açıklamasıyla ihaleyi doğrulamıştı.
TSK’YA KOBRA
Otokar’ın TSK’yla milyon liralık anlaşmaları da mevcut. 2013’te TSK için “Kobra tipi zırhlı araç” üretimini 228 milyon liralık ihaleyi alarak üstlenen Otokar, siparişe konu olan araçların Birleşmiş Milletler barış güçlerinde kullanılacağını açıklamıştı.
UMMAN İHALESİ
Otokar, yalnızca Türkiye’de değil Ortadoğu ülkelerinde de pay kapmaya girişti. Umman ordusunun “modernizasyon ve geliştirme projeleri” kapsamında Umman Milli Savunma Bakanlığı’nın açtığı ihaleye teklif verilmiş, 77 adet ana muharebe tankı, 9 adet istihkam ve 8 adet kurtarıcı tipindeki tank tedarikine talip olduğunu belirtilmişti.
‘SAVUNMA SANAYİ’ ÖDÜLÜ
“2015 yılı Savunma Sanayi Birincilik Ödülü”nü alan da Otokar oldu. Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın ödül töreninde Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, ödülü Savunma Sanayi Müsteşarı İsmail Demir’den almıştı.
ALTAY PROJESİ ve MUSTAFA KOÇ'un ÖLÜMÜ...
Gündemde olan “Altay Milli Tank” projesinde de başı çeken şirket yine Otokar. "Milli İmkanlarla Modern Tank Üretim Projesi" (Altay Projesi) Erdoğan’la Mustafa Koç’un yaptığı son görüşmede bahsi geçen proje.
Geçen yıl Otokar’ın Sakarya’daki fabrikasında “Altay ilk prototip” töreni düzenlenmiş, Erdoğan’ın ve dönemin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in katıldığı törende “yan eğim, kendi ekseni etrafında dönme, hız, ivmelenme, süspansiyon, stabilizasyon parkuru ve arazide sürüş gibi hareket kabiliyeti testlerinin yer aldığı gösteri” yapılmıştı.
Koç Holding Savunma Sanayi Grup başkanı Kudret Önen, törende Otokar’ın görevini şöyle açıklıyordu: “Otokar mamullerini Türkiye'nin hizmetine su​nuyor, ayrıca 20'ye yakın ülkeye ihraç ediyoruz. Dünya ordularında hizmet veren 25 binin üzerinde aracımız bulunuyor.”


Gezi Parkı eylemlerinde Divan Oteli’ni eylemcilere açtığı için üzerinde sürekli soru işareti olması gereken  Koç Grubu, bu olayların ardından ilk kez bir devlet ihalesinde yer almıştı. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında yarın toplanan Savunma Sanayi İcra Komitesi (SSİK), “Havuzlu çıkarma gemisi - LPD” projesini olumsuz olarak karara bağlamıştı.
 
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na alınacak olan ve Ege, Akdeniz ile Karadeniz’de asgari 1 tabur büyüklüğündeki bir kuvveti, ana üs desteği gerektirmeksizin, kendi lojistik desteği ile kriz bölgesine intikal ettirebilecek havuzlu çıkarma gemisi ihalesinde de kararın yarın çıkması bekleniyor. Gemi ile birlikte, 27 adet amfibi zırhlı hücum aracı, 4 adet çıkarma aracı, 2 adet araç ve personel çıkarma aracı, 1 adet bot ve 1 adet komutan vasıtası tedarik edilecek. Projenin ihale şartnamesinde geminin “özgün tasarım” olması isteniyor. Bu şartı ise yalnızca RMK Tersanesi karşılıyor. Desan Tersanesi tarafından verilen teklif Çin Yuzhoa sınıfı, Sedef Tersanesi tarafından verilen teklif ise İspanyol Juan Carlos sınıfı.
RMK Tersanesi, geçen ocak ayında MİLGEM projesi kapsamında 6 geminin yapım ihalesini kazanmış, ancak Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun “kamu zararı doğduğu” yönündeki raporu üzerine bu ihale iptal edilmişti. Gezi Parkı eylemleri sonrasında yaşanan bu gelişme nedeniyle LPD ihalesinde RMK Tersanesi’nin durumu merakla bekleniyor. Donanma Komutanlığı bünyesine katılacak LPD, dünyada sadece 7-8 ülke donanmasında bulunuyor. Savaş zamanında düşmanların korkulu rüyası olan LPD, deprem gibi doğal afetlerde de en önemli can kurtarma araçlarının başında yer alacak. Amfibik askeri gemi sınıfına giren LPD, üzerinde 6 helikopter, 100 araç ve yaklaşık 1000 personel taşıma kapasitesine sahip olacak. 19 bin ton ağırlığında, 190 metre uzunluğunda olması planlanan LPD, NATO operasyonlarında birliklerin intikali ile tahliye operasyonlarında görev alacak.
İLGİNÇ ZAMANLAMA, İLGİNÇ GELİŞMELER
Türkiye ile Almanya arasında Büyükada tutuklamalarından sonra zirveye çıkan politik gerilimin ardından, Alman basınında Türkiye'nin Almanya'ya bir liste ilettiği ve listede Türkiye'deki terörü desteklediği öne sürülen şirketletin olduğu öne sürülmüştü. Türk yetkililer ise iddiayı yalanlamıştı.Bin megavatlık rüzgar enerjisi kapasitesi oluşturulması için açılan ihale, Türkiye'nin ilk YEKA ihalesi olma özelliğini taşıyor. İhalede yarışan firma sayısı bugün 8'den 2'ye inmiş, Çinli Mingyang ile Alman Siemens konsorsiyumları karşı karşıya kalmıştı. Çinli Mingyang konsorsiyumu, 30'uncu tur başlarken ihaleden çekildi.


 
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Alparslan Bayraktar başkanlığında yürütülen ihaleye "Vestas (Danimarka)-Enerjisa", General Electric (Amerika)-Fina Enerji", "Goldwind (Çin)-Akfen Holding-Beyçelik", Siemens (Almanya)-Türkerler-Kalyon", Enercon (Almanya)-Polat Enerji-Limak Enerji", Nordex (Almanya)-İklim Elektrik Yatırım-MKS Marmara-Zorlu Enerji", " MingYang (Çin)-İlk İnşaat" ve "Senvion Rüzgar Enerjisi Çözümleri (Almanya)-IC İçtaş Enerji" konsorsiyumları katılmıştı.


 
 
Anadolu Ajansı'nda yer alan bilgiye göre Türkiye'nin beş ayrı bölgesinde toplamda bin megavatlık rüzgar enerjisi kapasitesi kurulması için yapılan ihaleyi kazanan konsorsiyum, kanat, jeneratör tasarımı, malzeme teknolojileri ve üretim teknikleri, yazılım ve yenilikçi dişli kutusu alanlarından en az üçünde toplam beş alanda 10 yıl boyunca Ar-Ge çalışması yapacak. Ar-Ge çalışmaları için her yıl 5 milyon dolarlık bütçe ayrılırken, yüzde 80'i yerli mühendislerden oluşan 50 teknik personel ile Ar-Ge faaliyetleri yürütülecek. Rüzgar YEKA ihalesinin kazananı, 1 milyar doların üzerinde rüzgar tesisi yatırımı yapacak. Bu projeyle kurulacak santrallerin işletmeye girmesiyle her yıl asgari 3 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üretilecek ve yaklaşık 1,1 milyon evin yıllık elektrik ihtiyacı rüzgardan karşılanacak. Aynı zamanda, kurulacak rüzgar tesisleri sayesinde yıllık ortalama 1.5 milyon ton karbon emisyon azaltımı sağlanacak.


 

 
 

 

İran'da Art Arda Terör Saldırıları İran'da Art Arda Terör Saldırıları