Sermaye piyasaları önümüzdeki yıl ciddi bir atağa hazırlanıyor. Haziranda Moody’s’in Türkiye’nin görünümünü pozitife çevirmesi ile başlayan iyimser dalga 5 Kasım’da Fitch’in Türkiye’nin notunu artırması ile ivme kazandı. Endeks dolar bazında Kasım 2010’da gördüğü 51.069’deki tarihi zirvesine yöneldi.
2012 yılını bitirmeye yaklaştığımız bu günlerde İMKB endeksi dünyada en fazla değer kazanan borsa konumunda. Yeni yıla girmeden önce tek hisseye dayalı vadeli ve opsiyon piyasası faaliyete geçiyor. Bireysel emekliliğe yüzde 25 devlet katkısı geliyor. Tüm bunlardan ayrı olarak kabul edilen Yeni Sermaye Piyasası Kanunu ile hükümetin 2023 hedefine yönelik alt yapı  çalışmalarında atakta olduğu gözleniyor. Yeni yılla birlikte yeni bir süreç başlatılmak isteniyor.
Hükümet 2023 yılına gelindiğinde 400 trilyon dolara çıkması beklenen global sermaye içinde Türkiye’nin aldığı payı artırmaya niyetli. Cumhuriyetin 100. yılında GSYH için 2 trilyon dolar hedefliyor. 2011’de 772.3 milyar dolar GSYH ile 16. büyük ekonomi konumunda bulunan Türkiye’nin 10 büyük ekonomiden biri haline gelmesini hedefliyor. Bakıldığında siyasi iktidarın sermaye piyasaları için de çıtayı yükseltmiş olduğu görülmekte.

Hedefler ne kadar gerçekleşir?
Türkiye’nin 2023 hedeflerine odaklı olarak sermaye piyasalarından beklenen atağı  gerçekleştirebilmesi, Türkiye’nin bir bütün olarak makro ve mikro boyutta ekonomik hedeflerine ulaşması ile alakalı bulunuyor. Sermaye piyasalarına gelen firmaların KOBİ ölçeğini aşamaması ister istemez piyasadan alacağı sermayeyi de sınırlı tutuyor.
Bu tespit ilerisi için de geçerliliğini koruyacaktır. Aynı şekilde KOBİ niteliğindeki bir firmanın büyüklüğü itibariyle yatırımcıya vereceği güven de sınırlı olacağından hisse senedi dışındaki borçlanma araçlarını da sınırlı tutacaktır. Bu anlamıyla sermaye piyasalarının reel ekonomi ile olan ilişkisinin göz ardı edilmemesi gerekiyor.
Dünyaya açılan, sektöründe büyüyen şirketler, çapları KOBİ’nin üstüne çıkan firmalar, ister istemez yatırımcıların bu firmaların enstrümanlarına olan ilgisini artıracak. Bu anlamıyla sadece devlet kurumlarının  değil firmaların da 2023 hedefinde yapması gereken ödev var. Yeni Sermaye Piyasası Kanunu, beş yıl boyunca sürekli zarar eden halka açık firmalardaki imtiyazlı ortakların imtiyazlarının kaldırılacağı söylerken hakim ortakların yatırımcılar için de ciddi şekilde çalışmasını istiyor.

Bankalardaki hakim ortak
Borsa tarihinde yaşanan en büyük acı herhalde firma sahiplerinin ihmal ve kusurlarının cezasının yatırımcılara ödettirilmesi oldu. Özellikle bankalara el konurken yatırımcılar mağdur edildi. Bu sürecin sonucunda belki banka sektörü güçlendi ama acısını İMKB çekti.
Yatırımcılar mağduriyetleri giderilmediği için borsaya küstüler. Bu küskünlüğün ciddiyetini fark eden hükümet yeni yasada bunu da düzeltti. Bundan sonra bankalara el konduğunda yatırımcıların hisselerine dokunulmayacak. Bu ileriye dönük olumlu bir gelişme. Ancak geçmiş mağduriyetlerin giderilmemiş olması, piyasanın sıkıntısı olmaya devam edecek.

2012’NİN ŞİRKETLERİ DÖKÜLDÜ
2012 yılında borsada işlem görmeye başlayan 47 borsa şirketinin 33’ü endeks zirvede olmasına rağmen yatırımcısına kaybettirdi. Sadece 14 şirketin hisseleri değer kazandı. Yatırdıkları nakdin ağırlıklı olarak yitirildiğini fark eden yatırımcıyı bu tablo ürkütüyor. Piyasaya yeni gelen firmaların, yatırımcısını  da göz önünde bulundurarak fiyat belirlemesi şart. Esasen değerinin çok üzerinde bir fiyat modellemesi uzun vadede şirketlere zarar vermekte. İkinci defa yatırımcının karşısına çıktığında aynı ilgiyle karşılaşmayacağı hususu göz ardı edilmekte.

PİYASAYI ÇIKIŞ HEYECANI SARDI

Yurtdışı piyasaları ile karşılaştırıldığında 2012 yılında en fazla kazandıranlar arasında İMKB ön sırada yer alıyor. Endeks halen çıkışını sürdürüyor. Piyasayı da çıkışın heycanı sarmış durumda. 2013 yılının ilk yarısında Moody’s’ten not artışı beklenmesi, yükseliş yönündeki iyimserliğin korunmasına neden oluyor. Aralık ayıda borsanın kendisini ralli yaparak göstermesi yükselişin daha da süreceği kanısını güçlendirirken alımları da canlı tutuyor.
Tartışılan konu endeksin 90.000 mi yoksa 100.000 mi olacağı yönünde. Borsada herkes yükselişe odaklanmış durumda. Ancak Endeksin 76.500’ü aşılamaması ile birlikte kâr realizasyonlarının da artabileceğini göz ardı etmemek gerekiyor. Endeksin orta vadeli desteği 73.000’de bulunuyor.

Sadece hisse piyasası ile zor

Yabancı sermaye işlem hacmi büyük ve likiditesi olan hisseleri tercih ediyor. Bunun temel nedeni yeterli miktarda hisselerin alnıp satılabilmesi. Bu nedenle borsadaki yabancı payının yüzde  65.68’e çıktığı bu günlerde ağırlıklı olarak İMKB 30 hisselerinde pozisyon almış bulunuyorlar. Denizbank, BSH Ev Aletleri, Coca Cola İçecek, Petrol Ofisi gibi firmalarda payları sırayla yüzde 99 ile yüzde 90 arasında değişiyor.
Bir an için sermaye piyasalarına ilişkin alınan tedbirlerin hızla sonuç verdiğini ve gerek yurtiçi gerekse yurt dışı yatırımcısının hisse senetleri piyasasına geldiğini kabul etsek dahi buna ne kadar hazırlıklı olduğumuz tartışılır. Zira ortada alınacak hisse senedi sınırlı. Piyasaya yeterli miktarda büyük ve güçlü firmaların gelmemesi durumunda oluşacak ilgiyle birlikte mevcut  hisselerde abartılı bir değer artışına neden olur. Bu ise şişen fiyatlarla birlikte yeni mağduriyetlerin yaşanmasına neden olabilir. Bu nedenle gelen talebin fiyatlarda şişkinliğe yol açmaması amacıyla taleple orantılı olararak ve değerinde halka arzların yaratılması gerekiyor.
Diğer taraftan sadece hisse senetleri piyasasında değil alternatif pazarların ve enstrümanların geliştirilmesi de şart. Bu enstrüman ve pazarlarda da likiditenin yüksek olması temin edilirken yatay düzlemde genele yayılması sağlanması şart görünüyor.

CW Enerji, savunma sanayisine  ürün geliştiriyor CW Enerji, savunma sanayisine ürün geliştiriyor


Kaynak: http://ekonomi.milliyet.com.tr/2013-sermaye-piyasalarinda-atak-yili/ekonomi/ekonomidetay/16.12.2012/1642422/default.htm



Etiketler: Türkiye , İMKB , Coca Cola , ralli , Denizbank , KOBİ , hisse senedi , Moody’s , Petrol Ofisi , Sermaye Piyasası Kanunu , borsa , kâr , 2011 , 2010 , dolar , Ten , 2012 , 2013 , olabilir , sadece , Dünyaya , 21 Aralık